Büyüme Oranının Öngörülenin Altına Düşmesi Riski Artıyor

Dün şubat dönemine ilişkin işsizlik oranlarını, geçen hafta da mart ayına ilişkin sanayi üretimini öğrendik. Bir süredir ham verilerin yanı sıra mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriler de yayınlanıyor. Böylelikle bir dönem öncesine kıyasa herhangi bir verideki değişimin ne kadarının iktisadi nedenlerden kaynaklandığını öğrenebiliyoruz.
DeÄŸerlendirmeye geçmeden öne Merkez Bankası’nın (TCMB) mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış verilere iliÅŸkin önemli bir uyarısına dikkatinizi çekmek istiyorum. Mevsim ve takvim etkisinden arındırmak için, ham veriler bir filtreden geçiriliyor. Arındırılmış veriyi elde etmek için tek tip bir filtre yok. Farklı filtreler kullanıldığında farkı sonuçlar elde etmek mümkün. Sorun ÅŸu ki hangi filtreyi kullanacağımızı bilmiyoruz. Genel kabul gören bazı filtrelerle çalışıyoruz. Diyelim ki tek bir filtrede anlaÅŸtık, bu sefer TCMB’nin son enflasyon raporunda incelenen sorun ortaya çıkıyor. Bu sorun raporun elli yedinci sayfasındaki kutuda ele alınıyor. Arındırma iÅŸlemi için kullanılan veri döneminde yapılan ufak bir deÄŸiÅŸiklik bile, oldukça farklı sonuçlara yol açabiliyor oradaki analize göre. Mesela mevcut resmi arındırılmış verilere göre, bir dönem öncesine kıyasla son dört çeyrektir büyüme oranı düşüyor. Oysa arındırmada kullanılan veri döneminin başından azıcık kırpınca, dönemsel büyüme oranının 2011’in ikinci çeyreÄŸinde dibe vurduÄŸu, ondan sonra da yükselmeye baÅŸladığı ‘saptanıyor’!
Bu uyarıyı da dikkate alarak iÅŸsizlik verilerine iki farklı pencereden bakayım. Ä°ÅŸsizlik oranına iliÅŸkin karşılaÅŸtırılabilir veriler Ocak 2005 – Åžubat 2012 dönemi için var. Tüm bu dönemin ÅŸubat ayı verileri karşılaÅŸtırıldığında ortaya oldukça olumlu bir sonuç çıkıyor. En düşük iÅŸsizlik oranı 2012’deki: Yüzde 10.4. Bundan sonraki en düşük deÄŸer ise 2011’de gerçekleÅŸmiÅŸ: Yüzde 11.5.
Ancak Åžubat 2012’de iÅŸgücüne katılımda Åžubat 2011’e kıyasla düşüş var. Ä°ÅŸgücüne katılım oranı bir yıl önceki düzeyinde olsaydı, Åžubat 2012’deki iÅŸsizlik oranı daha yüksek olacaktı. Ne kadar yüksek? Hesaplama, bu durumda her iki iÅŸsizlik oranının farklı olmayacağını gösteriyor. Zaten her iki dönemin istihdam oranlarının eÅŸit olması da aynı olguya iÅŸaret ediyor. Yine de bir yıl öncesinin ÅŸubat ayındaki iÅŸsizlik oranının kendinden önceki ÅŸubatların hepsinden düşük olduÄŸu dikkate alındığında, durumun olumlu olduÄŸu belirtilebilir. Ä°kinci pencere ise mevsim etkisinden arındırılmış veriler için. Bu pencereden bakıldığında, iÅŸsizlik oranının son dört ayda pek de deÄŸiÅŸmediÄŸi ve yüzde 9 düzeyinde seyrettiÄŸi ortaya çıkıyor.
Sanayi üretimindeki geliÅŸmeleri ise TCMB’nin uyarısını dikkate alarak sadece bir yıl öncesinin aynı dönemine kıyasla deÄŸerlendireceÄŸim. Aylık oynamalardan kurtulmak için de üçer aylık ortalamalara bakınca, üçer aylık üretimlerin bir yıl öncesinin aynı dönemine göre artış hızı, 2011’in başından bu yana düşüyor: Sırasıyla, yüzde 14.4, 8, 7.6, 6.5 ve 2.8.
Hem istihdam verileri hem de sanayi üretimi verileri ‘yumuÅŸak iniÅŸ’ senaryosu ile uyumlular. Ancak bu veriler yılın ilk üç ayına aitler. Peki, daha güncel veriler neler söylüyor?

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir