2011’in ilk çeyreÄŸinden itibaren devam eden yavaÅŸ büyüme dönemi ilk çeyrekte sona ermiÅŸ olsa bile toparlanma henüz baÅŸlamadı.
Geride bıraktığımız hafta içinde haziran ayı dış ticaret verileri açıklandı. İçinde bulunduğumuz dönemde hem ithalatın hem de ihracatın gelişimi özel bir önem taşıyor. Ekonomimiz 2011’in ilk çeyreğinden itibaren giderek yavaşlayan bir tempoda büyüyor. Bu yavaşlamanın sürüp sürmediğini merak ediyoruz. Yavaşlama bittiyse bir süre yatay bir seyir mi göreceğiz yoksa toparlanma başlayacak mı? Bu soruların yanıtları hem 2012’de büyüme oranımızın nasıl şekilleneceğini kestirmek açısından önemli hem de bir süredir yüzde 9 dolaylarında çakılıp kalan işsizlik oranındaki ataletin devam edip etmeyeceğini öğrenmek açısından belirleyici.
Büyüme oranımız ilk çeyrekte yüzde 3,2 düzeyindeydi. 2011 içinde ithal edilen külçe altının ilk çeyrekte ihraç edilmesinden doğan suni büyüme etkisi çıkarıldığında ise yüzde 2,6 düzeyine düşüyordu. Her iki oran da yüzde 4,5-5 aralığında olduğu düşünülen potansiyel büyüme oranımızdan oldukça düşük. Nüfus artış hızı, işgücüne yeni katılımlar ve yeni bir dalga sonucunda tarımda çalışır görünen nüfusun bir kısmının şehirlerde ‘gerçekten’ çalışır olmak istemesi ihtimali de dikkate alındığında, potansiyelimizin bu kadar altında bir büyümenin, bir süreliğine de olsa hüküm sürmesi halinde, işsizlik oranını arttırma tehlikesi taşıdığı ortada.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.