Bu hafta başında önemli veriler açıklandı. Uzun süredir merakla beklenen 2012 yılının ilk çeyrek büyüme performansını artık biliyoruz. Merkez Bankası başkanının artık düşecek dediği enflasyon hızının Haziran ayında beklenin de ötesinde gerilediğini de öğrendik. Bir süredir devam eden dış denge düzelmesinin Mayıs ayı itibariyle son durumunu da bilgi sepetimize ekledik.
Aslına bakarsanız bunlar ekonominin makro resminin en önemli parçaları. Sonuçta ekonomi bu boyutlarıyla algılanıyor ve değerlendiriliyor. Bir anlamda ekonominin sağlık testini yapmak istediğiniz zaman hemen ilk adımda bakacağınız temel makroekonomik eğilimler bunlar.
Enflasyon, dış denge ve büyüme birbirine bağlı gelişmeler. Son bilgiler bunların arasındaki bağlantılardan hareketle, önümüzdeki dönemde bir iktisat politikaları ikilemiyle karşılaşabileceğimiz izlenimi veriyor.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Önce büyüme ile baÅŸlayalım. 2012 yılı birinci üç ayında ekonomi, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, yüzde 3.2 büyümüş. Bu beklentileri aÅŸan bir hız. Dünyanın ahvalini, özellikle de en büyük ticaret partnerimiz olan Avrupa’nın durumu göz önüne alınca ekonominin tatmin edici bir hızda büyüdüğünü söylemek mümkün.
Ä°ÅŸin bir boyutu daha var. Beklenen yavaÅŸlamanın büyük boyutlara ulaÅŸacağını, birinci çeyrek büyümesinin negatif olacağını, 2012 yılında ekonominin sert iniÅŸ yapıp, dibe çakılacağını öngören tezler birinci çeyrekteki performans karşısında epey bir zemin kaybetmiÅŸ oldular. Açıklanan büyüme verisi ekonominin yavaÅŸladığını doÄŸruluyor. Hız düştüğü gibi yüzde 0.2 olan çeyrekler arası büyüme hızı ivmenin de 2011’in son çeyreÄŸindeki düzeyini aÅŸamadığını gösteriyor. Yine de bu veriler dibe çakılmaktan çok yavaÅŸlamanın sınırlı kalacağı, iniÅŸin yumuÅŸak olacağı beklentisine destek veriyor.
*Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â Â *
Büyümenin harcama-talep tarafına ilişkin veriler iç talebin hala gevşek olduğunu, büyümeyi dış talebin (net ihracat) sürüklediğini gösteriyor. Ekonomide  2010 yılının ikinci yarısında başlayan iç talep yavaşlamasının, ivmesini kaybediyor da olsa, hala sürdüğü anlaşılıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.