Hemen hatırladınız elbette. Bu adlandırma, Türkçemizde ‘’ayağına ip bağlayıp atlamak’’ diye dillendiriliyor. Ucuna güçlü bir lastik de ekleniyor ki yüksekten atlayanın, bir anda ipin sonuna gelince ani bir duruşla, ayakları kopmasın ya da ani sadme ile kırıklar ve yaralanmalar oluşmasın diye.
Birde paragliding ‘’yamaç paraşütü’’ var!
Bu sporun amacı ise daha çok, havada kalıp yere olabildiğince yumuşak bir inişle sonuçlandırmak. Zaten yamaç paraşütü ile hızlı inmek demek, maazallah pek hayra alamet değil, çünkü sonu facia ile de bitebiliyor. Ama bungee jumping de ise tam tersi, bir anda hızlı düşüyorsunuz ama tam adrenalin hormonunuz zirvede ve eyvah yere çakıldım derken, hop yukarıya yaylanıp, derin bir oh çekiyorsunuz!
Yani?
Düşüşünüz ikinci planda kalıp, yere çarpmadığınıza bin şükür ediyorsunuz…
İşte bu uygulamalara ekonomik açıdan bakmak istersek, TL aşağıda doğru süzülürken ya da ip bağlı düşerken, diğer ekonomik araçlarda hep yukarı yükselişler yaşanıyor. Hali ile bu bizim ekonomimizde adrenalin hormonunu da zirveye taşıyor.
Yabancı tedirgin ya lastik kopar ya da paraşüt dolanırsa diye eli klavyede heyecanla bekliyor!
Bu tedirginlik zaten bize yetiyor da artıyor bile.
Neden derseniz?
Yabancı, bize yabancılaştıkça
Cari açık
Döviz
Altın ve diğer kıymetli metaller
Tahvil bono
Mevduat hali ile kredi faizleri de artınca
Bu seferde piyasalar durgunlaşıyor
Tüketicide zaten kıstığı harcamalarını daha da kısınca
Yediği içtiği eksiliyor
Bu da harcadığı suyun ve elektriğin daha azalmasına yol açıyor.
Arabası varsa bahçede duruyor
Akaryakıt almıyor
Haliyle bu da bumerang gibi dönüp dolaşıp KDV, ÖTV gibi tüm vergi gelirlerinde de ciddi bir azalışa neden oluyor.
O zamanda ha bire fiyatlara ve vergilere zam yapılıyor ki bütçe tümden yere çakılmasın.
Sözün özü;
Etrafınızda ki tüm unsurlar size göre yukarı doğru gidiyorsa?
Biliniz ki onlar duruyor, siz düşüyorsunuz demektir!