Arkadaşımız Talip AktaÅŸÂ haberinde, dünya örneklerine uygun olarak 2002 yılında kurulan İşsizlik Sigorta Fonu‘ndaki birikimin zaman içerisinde amacı dışında kullanılmasıyla 12.5 milyar liralık Hazine alacağına yol açtığını yazışmalarına raÄŸmen geri alma konusunda kurumun sonuç alamadığını bağımsız denetçi raporuna dayanarak ortaya koyuyor. Raporda ayrıca Maliye Bakanlığı‘nın da fonun yasasında vergiden muaf tutulan nema gelirlerinden 2006 yılında yürürlüğe giren bir bakanlar kurulu kararıyla stopaj alındığını, bunun 2010 yılı sonunda 2 milyar liraya varan bir büyüklüğe ulaÅŸtığını kurumun bunu da haksız bulduÄŸunu belirtiyor. Buna baÄŸlı olarak fonu yöneten Türkiye Ä°ÅŸ Kurumu‘nun vergi mahkemelerinde açtığı davayı kazandığı bilgisi de raporda yer alıyor. Bağımsız denetçi bütün bunlara dayanarak, vardığı, “Ä°ÅŸsizlik sigortasından yararlanma koÅŸulları, ödeme süresi ve miktarları iyileÅŸtirilmelidir. Bu konuda sosyal tarafların müşterek kararları hükümet açısından belirli olmalıdır” hükme de raporunda yer veriyor.
Ä°ÅŸsizlik Sigorta Fonu bütün dünyada olduÄŸu gibi iÅŸsiz kalıp iÅŸ ararken fona baÅŸvuranların belli süre aylık alarak yararlanması gereken bir sistemdir. İşçi ve kamunun yüzde 1‘er, iÅŸverenin yüzde 2‘lik katkısıyla çalışanların ücretlerinin yüzde 4’ünün fona yatırılmasıyla oluÅŸur. Avrupa‘da iÅŸsizler fona baÅŸvurduklarında ücretlerinin yüzde 70‘i dolayında ortalama 18 ay süreyle ücret alarak iÅŸ arayabilirler. Ä°ÅŸ bulduklarında fondan aldıkları ücret kesilir. Ãœlkemizde ise fondan yararlanma ücretin yüzde 40‘ı seviyesinde ve 8 ayla sınırlıdır.
Son 4 yılda ülkemizde işsiz sayısı, fona başvurup yararlanabilen işçi sayısı ve bizde işsizlerin iş arama sürelerine baktığımızda, raporda denetçinin önerdiği İşsizlik Fonu ile ilgili olumsuzluğun ortadan kaldırılması için yeni düzenleme gerektiği konusuna hak vermemek mümkün değil.
Ãœlkemizde 2008 yılından bu yılın Haziran ayına kadar kayıtlı işçi sayıları söyle: 2008 yılında 2 milyon 611bin, 2009 yılında 3 milyon 471 bin, 2010‘da 3 milyon 46 bin ve bu yılın haziran ayına kadar 2 milyon 537bin. Bunlar arasında 2008 yılında 138 bin 523’ü, 2009 yılında 252 bin 112’si 2010 yılında 172 bin 009’u ve bu yıl haziran ayına kadar da 167 bin 105’i fondan ücret alabilmiÅŸler.
Konuya bir de iÅŸsizlerin iÅŸ arama süreleri açısından baktığımızda 8 aylık sürenin yetersizliÄŸiyle karşılaşıyoruz.2008 yılında iÅŸ arayanların 1 milyon 912 bini bir yıldan kısa sürede iÅŸsiz kalıp iÅŸ ararken, 413 bini 1 yıldan fazla 2 yıldan az iÅŸ arar durumda. 2 yıldan fazla üç yıldan az süre iÅŸ arayanlar 168 bin kiÅŸi iken üç yıldan uzun süre iÅŸsiz olup iÅŸ arayanların sayısı 118 bin kiÅŸi olarak ortaya çıkıyor. Bu 2009 ve 2010 yıllarında kriz döneminde artarken, 2011 yılında 2008 yılı benzeri bir tablo ortaya çıkıyor. 2011’de bir yıldan az süre iÅŸ arayanlar 1 milyon 790 bin olarak saptanırken, 1-2 yıl arası iÅŸ arayanlar468 bin, 2-3 yıl arası iÅŸ arayanlar 184 bin, 3 yıldan uzun süredir iÅŸ arayanlar 94 bin kiÅŸi olarak karşımıza çıkıyor.
Ä°ÅŸsizliÄŸin Orta Vadeli Program beklenti rakamlarına göre önümüzdeki üç yılda da yüzde 10’lar seviyesinde seyredeceÄŸi düşünüldüğüne göre, hem Ä°ÅŸsizlik Sigorta Fonu’nun GAP ve benzeri projelerde kullanılmasına son verilip ana mamacına uygun kullanılması saÄŸlanmalıdır. Hem iÅŸ arama sürelerine uygun olarak fondan iÅŸsizlere yapılan süre uzatılmalıdır. Hem fondan yararlanabilenlerin sayısı artırılmalıdır. Hem de yeni düzenleme ile alınacak ücret alınan son ücretin yüzde 40’lık seviyesinin üzerine çıkarılmalıdır. Ancak böyle bir iyileÅŸtirme ile Ä°ÅŸsizlik Sigorta Fonu gerçekten Ä°ÅŸsizlik Sigorta Fonu halini alır. Ve bugünkü Ä°ÅŸsizlik Sigorta Fonu “gibi” olmaktan kurtulur…