Borsada Tahmin Yapmak – III

09.10.2010

(ÖNEMLİ NOT: Eğer daha önce bu yazı dizisinin ilk iki yazısını okumamışsanız, önce aşağıdaki arşiv listesinden bu iki yazıyı okuyunuz.)

Beynin zaaflarını ve nelere yol açtığını öğrendiniz. Şimdi sıra geldi o önemli “AN”a.
İşte o AN bir fırtına kopar…
İşte o AN yer yerinden oynar…
***
MUTLULUK, beklentilerden pozitif sapmalar, MUTSUZLUK da beklentilerden negatif sapmalardır.  BU ay başında 1500 TL maaş alacağınızı BEKLERKEN, performansınız nedeniyle size 2000 TL maaş verilirse beklentiden 500 TL’lik pozitif sapma olmuş demektir. Yani mutlusunuzdur. Duruma alışana kadar mutluluk devam eder. Alıştıktan sonra artık normale dönmüşsünüzdür. 500 TL zaten sizin hakkınızdı.
***
Beyninizdeki Frontal korteks bir sürü plan yapar beklenti oluşturur. Borada alım yaptığınız anda artık bilinçaltına gönderilen MESAJ – “YÜKSELECEK” şeklindedir. Evet… düşüşler de olabilir ama eğer düşeceği beklentisi ağır bassaydı zaten almazdınız. Bu nedenle yükselecek mesajı bilinçaltına çoktan gitmiştir.
***
Yapılan bütün bilimsel çalışmalar,  beklenmedik 1000 lira kaybın yarattığı mutsuzluk ve stresin, beklenmedik 1000 TL kazancın yarattığı mutluluktan çok daha şiddetli olduğunu göstermektedir.
***
Beynin Amigdala bölgesi, insanın ilk yaratılışından beri var olan bir bölümdür. Frontal korteks dediğimiz ön bölüm ise sonradan gelişmiş ve büyümüştür (Ben söylemiyorum, bilim söylüyor).
Amigdala bölgesi bizim koruyucu meleğimizdir.  Vücuttan gelen bütün sinyalleri alır, ölçer ve tehlikeli sinyaller geliyorsa, vücudu (yani o insanı) korumak adına insanı otomatik olarak yönetmeye başlar. Amigdala devreye girdiği anda, Frontal korteks (yani düşünme, mantık vs bölgesi) devreden çıkar.
Beş duyu organımız vardır. Bunlar GÖZ, KULAK, BURUN, DERİ ve DİL’dir. Gözlerimizle objelere ilişkin verileri beyne sinyal olarak göndeririz. Kulaklarımızla ses verilerini beyne gönderirken, Burnumuzla kokuyu, derimizle dokunma ve hissetme verilerini ve son olarak dilimizle tat verilerini beyne göndeririz.
Bu beş duyu organı ile alınan verilerin tamamı beyinde işlenir ve GERÇEK olarak algılanır. Bir an için beş duyunuzun olmadığını varsayın. Görmüyorsunuz, duymuyorsunuz, dokunduğunuz şeyi hissetmiyorsunuz veya acı hissetmiyorsunuz, koku almıyorsunuz ve tat alma duyunuz kapalı. Baygınlık veya koma durumudur. Herşey yalan olmuştur ve etrafınızdaki hiçbir şey gerçek değildir. Çünkü beyne veri gelmedikçe reaksiyon ya da hareket  olmayacaktır.
Bu yüzden biz insanlar sadece görüp, duyduğumuz, hissettiğimiz, tadını ve kokusunu aldığımız şeylere gerçek deriz. Elektromanyetik dalgaları göremeyiz ama televizyonu o dalgalar sayesinde izleyebildiğimiz için o dalgaların varlığını cihazlar yardımıyla biliriz. Atomları gözle göremeyiz ama, cihazlar bize O’nu gösterir.
***
İnsan doğduğu andan itibaren öğrenmeye başlar. Çocuk elini sıcak tencereye değince bir daha artık o tencereye elini uzatmaz. 6 Aylık bir bebeğin kucağına yılan koysanız, alıp ağzına götürür. Ama 9 yaşına geldiğinde artık onun tehlikeli olduğunu öğrenmiştir.  Yılan resmini görmekten bile irkilir.
Düşme ve Patlama(yüksek boyutta ses) korkuları haricindeki tüm korkular, öğrenilmiş korkulardır. Düşme korkusu doğuştan var olan öğrenilmemiş bir korkudur. Aynı şekilde ses (patlama) korkusu da böyledir. Bu korkuların anne karnında iken öğrenildiği düşünülüyor. Bebek baş aşağı dururken, düşme korkusunu öğrenmiştir.
***
Amigdala’nın devreye girmesi, korku, stres, panik ve endişe durumlarında ortaya çıkar. Beynin farklı bölgelerinde farklı sinyaller oluşur ve hareketlerimizin, eylemlerimizin tamamı beyinin belirli bir bölgesi tarafından yönetilir. Ama eylem yaparken, bir karar birimi vardır ve bu karar birimi eylem için emir vermelidir.
Çok yüksek bir sesle irkilip arkanıza baktığınızda, üzerinize son hızla gelen freni boşalmış bir kamyonu gördüğünüz anda, bütün karar birimleri devreden çıkar ve AMIGDALA insanı korumak üzere, bütün kas ve sinir sitemini harekete geçirir ve en seri şekilde kendinizi bir tarafa fırlatırsınız. İşte o an otomatik pilot (AMIGDALA) devreye girmiştir.
***
Yaşanılan her korku, endişe, panik ve stres yaratan durumlar beyinde AMIGDALA tarafından öğrenilir. Siz isteseniz de istemeseniz de AMIGDALA sürekli olarak her an her saniye her şeyi kaydeder. İnsanı korumak adına,  gerekli olduğu anda siz isteseniz de istemeseniz de devreye girer.
***
BİR HİKAYE
Şimdi düşünün… Bir kağıt yükseliyordu… Herkes forumlarda bu kağıttan bahsediyordu… Siz izlerken kağıdın tahtasında bir kademe daha yükseldiğini gördünüz… Alışlar geliyordu…  Kağıt 4.20’deydi ama herkes 7-8 liraya kadar gideceğinden bahsediyordu… 4.22, daha sonra 4.24 ve 4.26 kademelerinin hepsi teker teker kalkmaya başladı…  Kağıt 4.26-4.28 kademelerinden işlem görüyor… Büyük bir patlama ile kağıt ya 4.50 veya 4.60’a kadar giderse… Korkmaya başlıyorsunuz… Her an patlayıp gidecek bir kağıt… Daha önce de böyle olmamış mıydı… Siz almayıp baktıkça kağıt alıp başını gitmemiş miydi? Böyle, kaç tane kağıdı kaçırmıştınız? Sonra da kaç kere başınızı yastığa koyup KEŞKE KEŞKE demiştiniz…
O sırada 4.28 kademesindeki satışlar kalktı…
Huzursuzsunuz… Nefes alıp vermeleriniz sıklaştı… Nabzınız yükseliyor ve  Kalp atışlarınız hızlanıyor… Gözleriniz ekrandan ayrılmıyor… Ellerinizde terleme var… Karın bölgenizde (Göbek kısmınızla bel arasında bulunan bir merkezde) yanma hissediyorsunuz… Kandaki adrenalin düzeyiniz çok yükseldi… Ya şimdi 4.30 kademesini de alırlarsa…
O ne!.. 4.30 kademesindeki satışlar da kalktı…
İşte o an bir fırtına kopar, işte o an yer yerinden oynar (Erol Evgin)
ALIM EMRİNİ GÖNDER!….
4.30’a alış girdim… ALLAHIM NE OLUR 4.30’dan bari gelsin
O NE!.. 4.32 kademesindeki Satışları da kaldırdılar… ÇABUK ÇABUK OL…. Alışlarını 4.32’ye ÇEK…
HAYDİ HAYDİ NE OLUR? GELSİN ŞU ALIŞLAR…
OHH!… 4.32 ALIŞLAR GELDİ… NİHAYET…
Kağıt şimdi 4.32-4.34’den işlem görüyor.
Kendimi maraton koşusundan çıkmış gibi hissediyorum…
… Yarım saat sonra kağıt 4.38-4.40 seviyesine geliyor… Ellerdeki terleme bitmiş, kalp atışlarınız ve nabız normale dönmüş, iç huzurunuz sağlanmış, karın bölgesindeki yanma geçmiş… Çayınızı elinize almış keyifle ekranı izliyorsunuz… Yanınıza gelen arkadaşınıza da kağıdı nasıl tespit ettiğinizi ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz… O’nu da almaya ikna etmeye çalışıyor ve “göreceksin bu kağıt 7-8 liraya gidecek” diyorsunuz…
HİKAYENİN ANALİZİ
Yukarıda yeşil koyu harflerle yazılmış kısımlar FRONTAL KORTEKSİN sesidir.
Turuncu renk ile yazılmış kısımlar, DUYU ORGANLARINIZIN Beyne gönderdiği sinyaller sonucu  ortaya çıkan fiziki durumlardır.
Mavi ile yazılmış kısımlar GÖZLER başta olmak üzere duyu organlarının beyne gönderdiği verilerdir.
Koyu Kırmızı ile  yazılmış olan bölümler, vücuttan gelen tehlikeli ve huzursuz sinyalleri gören ve vücudu korumak üzere emirler yağdırmaya başlayan AMIGDALA’nın sesidir.  TEK AMACI BU DANGALAK ADAMIN BÜTÜN STRESİNİ BİTİRİP, KAN DEĞERLERİNİ NORMALE DÖNDÜREREK HUZURA KAVUŞMASINI SAĞLAMAKTIR. Eğer AMIGDALA’nın bir eli kolu olsa, aslında gelen verileri kesmek için ekranı kapatacaktır ama bunu yapamıyor…
Kağıt 4.40 seviyesine geldiğinde artık AMIGDALA uykuya geçmiştir. Yani, vücuttan gelen kötü sinyaller bitmiştir.  AMIGDALA, teknik ya da temel analiz bilmez. Kağıdın nereye gideceği de O’nu hiç ilgilendirmez. O’nun derdi o andaki stresi, patlama korkusunu ve endişeyi bitirmektir. ALIM EMRİ, temel, teknik ya da başka bir stratejinin ürünü değil, AMIGDALA’nın ürünüdür.  Bu arda beynin diğer kısımlarındaki ZAAFLAR da aktif haldedir. 7-8 TL beyinde çıpalanmıştır. Kağıt 5 liraya da çıksa, daha da huzur bulup mutlu olan yatırımcı her yükselişte 7-8 TL hedefine daha fazla inanır. O sırada, 2-3 gün içinde elde ettiği yüzde 8-10’luk kazanç (aslında yıllık faiz oranıdır) için istatistikler satması gerektiğini söylese de, YANLIŞ GÖRÜŞ BİRLİĞİ ZAAFIsayesinde hep kağıdın yükselmeye devam edeceğine ilişkin görüşleri ve  yorumlarını okur ya da okuduklarını hep bu şekilde yorumlar. HAZZIN YANLIŞ TAHMİN EDİLMESİ ZAAFI nedeniyle de bu adama kağıt 4 liraya kadar düşebilir deseniz bile, OLSUUUUN… BEKLERİM…. gibi cevaplar verir.   AKLİ MUHASEBELEŞTİRME ZAAFI nedeniyle… 4.32’den 4.40’a kadar olan yükseliş sırasında kazandığı para zaten havadan gelmiştir (Haydan gelen huya gider) ve onu kaybetmeyi göze alabilir…
Sonra bir sabah kağıdı 4.26’ya düşmüş gördüğünde içi cız eder… yeniden karın bölgesinde yanma başlamıştır. Artık doğuştan var olan DÜŞME korkusu devrededir… GÖZLER veri gönderdikçe.. eller terler… KEŞKE KEŞKE 4.40’ta satsaydım… demeye başlar… Yukarıdaki süreç tekrarlanır.. Kağıt 4.20 desteğini de aşağı geçip 4.18 olunca… İŞTE O AN BİR FIRTINA KOPAR… İŞTE O AN YER YERİNDEN OYNAR…
AMIGDALA, SAAAT GERİ ZEKALI… diye oklalı bir tokat patlatır… Otomatik pilot yine devrededir… 4.16’dan satmayı başarır… Sonra da kağıdın 4.12’ye düştüğünü izlerken yine HUZUR bulmuştur… O’ndan daha mutlu insan yoktur. KAybettiği paranın artık önemi yoktur.. (en azından o an için) YA atmasaydı?
ve AMIGDALA yeniden uykuya çekilmiştir…
Ama AMIGDALA her uykudan uyandırıldığında,  artık BU DANGALAK’ı nasıl durduracağını ve HUZURA kavuşturacağını öğrenmiştir… Kamyon son hızla gelirken nasıl bu adamı yolun kenarına fırlatıyorsa…  Borsada freni patlamış kamyon gelirken, EN DİPTE SATTIRARAK veya EN TEPELERDE ALDIRARAK bu adamı sürekli şekilde sağa sola fırlatır…
AMIGDALA bunları birkaç kere yapınca, BEYİN artık kaybetmeyi öğrenmiştir… EN tepelere yakın yerlerde alıp, en diplere yakın yerlerde de satmaya başlar…
Yatırımcı farkında değildir ama kaybetmekten ve o acıyı çekmekten zevk almaktadır…  Sonra da BEN YATIRIMCIYIM diye etrafta dolaşır… Halbuki yatırımcılık, endişe ve korkuyu bitirecek ve duygusal huzuru sağlamak üzere alım satım yapmak değildir… Birçok borsa işleminde sürekli olarak AMIGDALASINI uyandıranlar, O’nu uykuda tutarak yatırım yapmayı öğrenmek zorundadırlar…
Amigdala koruyucu meleğimizdir ama BORSADAKİ İŞLEMLER SIRASINDA devre dışı bırakmanız gerekiyor…
Nasıl mı?
Devam edeceğiz…

 

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir