Bir “Mucize” de Limanlarda Gerekir

Türkiye’nin son yıllarda hava yolcu taşımacılığında ulaÅŸtığı sonuçlar “Mucize” olarak nitelendiriliyor. Bu varılan sonuç bizim ulaşımın diÄŸer alanlarında baÅŸta limanlar ve demiryolu taşımacılığında benzer baÅŸarılar ortaya koymamızı zorunlu kılıyor. Kara-demir-deniz ve havayolu ulaşımında entegrasyonu içeren “Ulaşım master planını” hayata geçirmemiz 2023’de 1.2 trilyon dış ticaret hacmine ulaÅŸabilmemiz için üretim kadar önemli bir unsurdur.

Türkiye’nin son yıllarda havacılık yolcu taşımacılığın da THY ve özel havayolu ÅŸirketleriyle gerçekleÅŸtirdiÄŸi baÅŸarı kimilerince “Mucize” olarak nitelendiriliyor. Karayollarında çift yıl geliÅŸmeleri de büyük önem taşıyor. Demiryollarında belli sorunlar yaÅŸansa da hızlı tren giriÅŸimi de doÄŸru bir adım olarak nitelendiriliyor.

Yazı iÅŸleri müdürümüz Ä°brahim Ekinci’nin derlediÄŸi haberde   Filyos,  Çandarlı ve Mersin’deki üç limanda kararlaÅŸtırılan  6.2 milyarlık yatırımla yıllık 54.2 milyon tonluk toplam liman kapasitemizi  120 milyon tona çıkaracağımız, henüz gündemde olmayan Derince, Kuzey Marmara ve Ä°skenderun limanlarıyla kapasitenin yıllık  144 milyon 500’a çıkacağı bilgisi yer alıyor. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat, 700 milyar dolar ithalat ile 1 trilyon 200 milyar dolarlık dış ticaret için bu liman altyapısının zorunluluÄŸu dile getiriliyor.

Türkiye eÄŸer 2023 yılında 1.2 trilyonluk dış ticaretine uygun bir lojistik altyapısı yaratmak istiyorsa, hem karayollarında, hem demir yolarlıların da, hem de limanların da önemli yatırımlarla geliÅŸtirmeye, hem de bunlar arasında ve bunlarla hava limanları arasında bir entegrasyonu saÄŸlamak ve bundan doÄŸacak sinerjiden yararlanmak için bir “UlaÅŸtırma master planını” hayata geçirmek durumundadır.

Türkiye’nin hedeflediÄŸi dış ticaret hacmini zaman içersinde gerçekleÅŸtirebilmesi için üretim alanlarına yapacağı yatırımlar ve süreklilik taşıyan üretim artışları ve büyüme kadar, ona uygun ulaşım ve lojistik alanlarını geliÅŸtirmesi gerekir. Ãœretilen ürünün hem ülke içine yayılmasında hem de ihracatında bugünkünden çok geliÅŸmiÅŸ entegre ulaşım ağına ihtiyacı olacaktır. Aynı ÅŸekilde ithal edilen üretim hammaddesi ve ara malı da bu geliÅŸen ulaşım ağı ile üretim alanlarına daha ucuza sevk edilebilecektir,

Türkiye ürün taşımada kara-demir-deniz ve havayolu entegrasyonuna sahip değildir. Taşıma yurt içinde de uluslar arası alanda da ağırlıklı olarak lastik üstünde karayolu taşımacılığı ile sürdürülmektedir.

Ãœretim alanları Organize Sanayi Bölgeleri’nin büyük çoÄŸunluÄŸunun içersine giren demiryollarıyla liman baÄŸlantısı söz konusu deÄŸildir. Bunun getirdiÄŸi sonuç örneÄŸin Diyarbakır OSB’den bir tonluk mermerin Mersin limanına kamyon üzerinde naklinin navlunu için yapılan ödeme, Mersin limanından Çin’e gemi ile gidiÅŸinde ödenen navluna denktir.

Türkiye yük taşımacılığında demiryolunu yeterince kullanamadığı gibi, demiryollarıyla limanlara taşımacılık sistemlerine de yeterince sahip değildir. Liman altyapıları ve elleçleme alanları yetersiz olduğu için birçok kuruluş kendisi için iskeleler kurarak, kendi lojistiğine pahalı çözüm üretmiştir/üretmeye devam etmektedir.

Türkiye son yıllarda havayolu insan taşımasında yarattığı mucizeyi, baÅŸta liman ve demiryolları yük taşımacılığı sisteminde olmak üzere ulaşımın bütün alanlarında tekrarlamak durumundadır. Cumhuriyetin 100. Yılının 1.2 trilyonluk dış ticareti için de, ülke içindeki üretimin üzerine binen navlunun üreticinin kazancından fazla olmasının önüne geçmek için de “UlaÅŸtırma master planına” ve kara-demir-deniz ve hava yolları için gereklerinin saptanarak yatırımların yapılmasına ve bu alanlarda entegrasyona ihtiyaç vardır. Hava yolu taşımacılığında son yıllarda “Mucize” olarak nitelenen geliÅŸmeye baÅŸta limanlar olmak üzere ulaşım sektörünün her alanında ihtiyacımız vardır.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir