Sonuçta fiyat istikrarı (enflasyonla mücadele) hâlâ her çağdaş merkez bankasının ulaşmaya çalıştığı temel amaçlar arasında.
Merkez Bankası’nın (TCMB’nin) son iki enflasyon raporunun ilk grafiği aynı. Bu grafikle verilmek istenen mesaj TCMB açısından belli ki çok önemli. Bir önceki raporda ilk, son raporda ise ikinci sayfada yer alıyor bu grafik: TCMB’nin yeni para politikasını uygulamaya koyduğu Ekim 2010’dan itibaren liranın değerini on ülkenin parasının değeri ile karşılaştırıyor. Hepsi de birer yükselen piyasa ekonomisi olan bu ülkeler şunlar: Brezilya, Şili, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Meksika, Polonya, G. Afrika, Endonezya, Kore ve Kolombiya. Raporlarda yer alan grafiklerden önce grafiklere ilişkin şunlar söyleniyor: “… döviz kurunun iktisadi temellerden her iki yönde de aşırı ölçüde sapmasına karşı politikalar uygulanmıştır.” Cümlenin hemen sonunda ise okuyucu grafiklere yönlendiriliyor.
Değer kaybettirildi
Bu grafikler yoluyla TCMB’nin raporlarında ve yetkililerinin konuşmalarında vurguladığı şu: Ekim 2010’dan itibaren alınan önlemlerle liraya değer kaybettirildi (döviz kuru yükseltildi). Böylelikle diğer para birimleri 2011 ortasına kadar değer kazanırken ve bu ülkelerin rekabet gücü törpülenirken liraya başarıyla değer kaybettirilmesi ile rekabet gücümüz yükseltilerek cari işlemler açığı ile mücadele amacına uygun davranıldı. Ek olarak, bu politika sayesinde özellikle 2011’in ikinci yarısında diğer yükselen piyasa ekonomilerinin döviz kurlarında gözlenen aşırı oynaklık, lira ile dolar ya da lira ile euro kurlarında gözlenmedi. Bu da finansal istikrar açısından olumlu bir gerçekleşmeydi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.