Not artışı beklentisiyle diğer tüm olumsuz haberlerin görmezden gelindiği bir hafta yaşadık. Başta Suriye gerginliği ve petrol fiyatlarındaki yükseliş olmakla birlikte yurtdışında hisse senedi endekslerinde görülen sert düzeltmeler de İMKB’nin güçlü görünümünü değiştirmedi. Çok önemli bir beklenti olarak gördüğümüz not artışı beklentisine dair yorumumuzu aşağıda bulabilirsiniz. Öncesinde bahsettiğimiz bu risklerden kısaca bahsetmekte fayda var.
Suriye ve petrol belirsizlik yaratıyor
Suriye ile ipler iyice gerilmiş durumda. Fakat burada, daha önceki bültenlerimizde de vurguladığımız üzere ABD’de 6 Kasım’da gerçekleşecek seçim öncesinde radikal gelişmeler beklemiyoruz. 6 Kasım sonrası ABD’de yeni başkanın belirlenmesi ile birlikte ABD’nin ve ardından uluslararası toplumun Suriye konusunda daha somut kararlar alacağını düşünüyoruz. Yurtiçi piyasalarda Suriye gündemi herhangi bir etki oluşturmamış olsa da petrol fiyatlarındaki yükseliş buradaki gerginliğin hafife alınmaması gerektiğini ve uluslararası piyasalarda bu riskin fiyatlara girdiğini gösteriyor. Bu nedenle ilerleyen dönemde petrol fiyatları ve Suriye konusundaki gelişmeler bizim piyasalarımızda da olumsuz bir hava estirdiğini görebiliriz. Bu riskin henüz fiyatlanmadığını ama her geçen gün artarak devam ettiğini unutmamak gerekiyor. Piyasalarımız bu riski gördüğünde, not artışı beklentisinde olduğu gibi sert hareketlere enden olabilir. Bu nedenle yukarı yönlü pozisyon taşıyanların mutlaka bir stop loss seviyesi belirleyerek pozisyonlarını devam ettirmeleri gerekiyor.
ABD’de seçimler, Avrupa’da İspanya
ABD’de 6 Kasım tarihine kadar ana gündemi seçim anketleri oluşturacak gibi duruyor. Obama’nın önde çıkacağı anketlerin piyasalarda olumlu karşılanacağını düşünüyoruz. Cumhuriyetçilerin öne geçmesi durumunda ise Ortadoğu’da yeni bir savaş süreci başlayacağına dair beklentiler artacaktır. Bu durum ilk olarak bizim de içinde bulunduğumuz coğrafyadaki ülkelerin risk primi arttıracaktır. Piyasanın buradaki ilk tepkisi petrol fiyatlarında hissedilecektir, diye düşünüyoruz. Bu nedenle petrol fiyatları ABD’deki seçimler öncesinde ve sonrasında bir gösterge olarak takip edilmeli.
Not artışı beklentisi hafife alınmamalı
Geçtiğimiz hafta Fitch’ten gelen açıklamalarla Türkiye’nin kredi notunun artacağına dair beklentiler iyice yükseldi. Fitch, cari açığın ve ekonominin hala sermaye akımlarına bağlı olmasının risk yarattığını, buna karşın ekonominin istikrarlı seyrettiğini ve mali dengelerin güçlü olduğunu vurguladı. Yakın bir zamanda Fitch’in Türkiye değerlendirmesinin yapılacağı belirtirken, yapılan açıklamadan bunun kasım-aralık döneminde yapılabileceği sonucuna ulaştık. Fitch’in Türkiye notu şuanda BB+(durağan). Yapılacak değerlendirme sonucu notun görünümünün pozitif yapılması ya da BBB- seviyesine çekilmesi bekleniyor. Piyasadaki genel beklenti ve fiyatlama notun BBB-‘ye yani yatırım yapılabilir seviyeye çekilmesi yönünde. Bu hamle gelecek olursa ki, bizce Suriye riski artış göstermezse, gelmesi gereken bir karar, Türkiye çok uzun bir aradan sonra yeniden yatırım yapılabilir ülke statüsüne kavuşmuş olacak. Türkiye ilk defa 1993 yılında dış borçlanma yapabilmek için kredi notu talebinde bulunmuş ve alınan ilk not yatırım yapılabilir ülke seviyesi olarak belirlenmişti. 1994 kriziyle birlikte verilen notlar düşürülmüş, Türkiye spekülatif ülke konumuna geçmişti. O tarihten itibaren de Türkiye bir daha yatırım yapabilir ülke notunu alamadı. Her ne kadar Türkiye şuanda uluslararası piyasadan, notu yatırım yapılabilir ülke seviyesinde borçlanma imkanı bulsa da, sadece yatırım yapılabilir ülkelere yatırım yapabilen fonların girişinin sağlanacak olması ve bu notun vereceği psikolojik destek sermaye piyasalarımızın gelişimine büyük katkı yapacaktır düşüncesindeyiz. Bu nedenle biz bu not artışını geçmiş yıllarda gerçekleşen not artışları ya da indirimlerinden çok daha önemli görüyoruz. Bu nedenle her ne kadar piyasada beklentiler alınır gerçekleşmeler satılır kuralı geçerli dense de, olası bir not artışından sonra da borsamızda yükselişler devam edebilir.
TCMB toplantısı ön plana çıkıyor
Bu hafta içeride takip edeceğimiz en önemli gelişme hiç şüphe yok ki, TCMB’nin perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. TCMB’nin geçtiğimiz ay başladığı faiz koridorunu daraltma sürecine bu ay da devam etmesi bekleniyor. Piyasadaki genel konsensüs faiz koridorunun üst bandında 50 ile100 baz puan arasında indirim yapılması yönünde iken, TCMB’nin koridorun alt sınırında indirim yapması ve yakın bir zamanda politika faizinde de indirim yapılacağına dair mesaj beklentisi de önceki aylara göre artmış durumda. Faiz koridorunun üst sınırındaki indirimin yanında, bahsettiğimiz bu senaryolardan biri gerçekleşecek ya da TCMB ekonomideki büyümeye destek olacak bir karar imza atacak olursa, bu karar piyasalarımızdaki iyimser havayı destekleyecektir.
Bilançolarla birlikte hisse bazlı hareketler ağırlık kazanabilir
Bu hafta İMKB’de işlem gören şirketlerin üçüncü çeyrek kar rakamları açıklanmaya başlıyor. Çarşamba günü Türk Telekom, perşembe günü de Türkcell üçüncü çeyrek kar rakamlarını açıklayacak. Önümüzdeki bir aylık dönemde açıklanacak kar rakamları hisse bazlı sert hareketlere neden olabilir. Özellikle İMKB’deki yükselişe tam olarak katılamayan şirketlerin olumlu bilançolar açıklaması, bu şirketlerde sert yükselişler yaşanmasına neden olabilir.
İMKB 100’de 68,500-70,500 kritik seviyeler
İMKB 100 Endeksi geçtiğimiz haftayı not artışı beklentisiyle, sert yükselişle tamamladı. Haftanın son günü 70,000’i test eden İMKB 100’de kapanış 69,63 seviyesinden gerçekleşmişti. Endeksin bu haftaya sınırlı bir düşüşle başlamasını bekliyoruz. Bu hafta aşağı yönlü hareketlerde 68,500 en önemli destek olacak. Endeks bu seviyenin üzerinde kalabildiği sürece yukarı yönlü denemelerini devam ettirecektir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 70,000/70,500 aralığı çok güçlü direnç bölgesi. Endeks bu seviyeleri aşacak olursa yükseliş yeniden hızlanabilir. Aksi takdirde 68,500/70,500 aralığında bir süre dalgalanma bekleyebiliriz.
Üzeyir DOĞAN / Araştırma Müdürü
MARBAÅž Menkul DeÄŸerler
[email protected]
Telefon: (0212) 286 30 00