Merkez Bankası başkanı Erdem Başçı ASO Meclisinde yaptığı konuşmada temkinli bir iyimserlik ortaya koyuyor. Bir yandan küresel gelişmelerin yarattığı risklerden söz edip, bize olumsuz yansımaları olabileceği uyarısını yapıyor. Bir yandan bizim ekonomimizdeki olumlu gelişmeleri sıralıyor. Bir yandan kendi politikalarını anlatıp, bir yandan da uyarılarda bulunuyor.
Ankara Sanayi Odası Meclis toplantısında yaptığı konuÅŸmada Merkez Bankası BaÅŸkanı Erdem Başçı, “Temkinli bir iyimserlik” olarak niteleyebileceÄŸimiz bir deÄŸerlendirmede bulunuyor.Yeni dönem için bir yandan beklentileri ortaya koyarken bir yandan da açık ve net bir uyarıda bulunuyor.
Başçıya göre krizin ardından GeliÅŸmiÅŸ Ãœlkelerin seçtikleri yolun parasal geniÅŸleme ve mali disiplinden uzaklaÅŸma olduÄŸunu, bu iki unsurun sonuçlarının ÅŸu anda yaÅŸandığını ve bunlara bir an önce çözüm bulunması gerektiÄŸini belirtiyor. GeliÅŸmekte olan ülkelerin ise tam tersine bir numaraya parasal, iki numaraya mali disiplini yerleÅŸtirerek yola devam ettiklerini, geçmiÅŸ tecrübelerinden yararlanarak parasal teÅŸvik gerekiyorsa bunu kontrollü uyguladıklarını, kısa vadeli sermaye akımlarına karşı tedbir almaya çalıştıklarını, o yüzden bu ülkelerin temellerinin daha saÄŸlam olduÄŸunu söylüyor. Türkiye’nin izlediÄŸi politikanın da geliÅŸmekte olanlara paralel olduÄŸunu açıklıyor.
Yeni dönemde de küresel parasal geniÅŸlemenin kısa vadeli yabancı para cinsinden giriÅŸleri zorladığını belirterek, “GeliÅŸmekte olan ülkeler daha fazla özsermaye, daha az borç, daha fazla yerli para, daha az yabancı para ve daha uzun vadeli, daha az kısa vadeli dış finansman çekebilmeyi teÅŸvik edebilmeli” deÄŸerlendirmesini yapıyor.
Başçı, 2012 yılının nasıl olacağının çok konuÅŸulduÄŸunu belirterek “AB’de satın alma yöneticileri ‘geleceÄŸi nasıl görüyorsunuz?’sorusunu yanıtlarken öncü göstergelerin yüzde 45’lere düştüğünü söylüyorlar. Dolayısıyla hafif bir resesyona iÅŸaret ediyor. Daha büyük bir problemin baÅŸlangıcı olabilir mi? Henüz söylemek için erken. Yani herkes problemin büyümesini önlemeye çalışıyor. EÄŸer baÅŸarılı olurlarsa bu hafif bir resesyon olacak” deÄŸerlendirmesini yapmasının ardından, içerdeki kurumlara tavsiyede bulunurken, “Yurt dışındaki risklerin son derece ciddi olduÄŸunu bilelim. Hiçbir zaman için özellikle borçlanmada aşırı gitmeyelim. Borçlanmalarda uzun vadeyi ve TL’yi tercih etmeye çalışalım. Her bir iÅŸletmenin ve hane halkının kaldırabileceÄŸi borç yükünün ötesine geçmemesi gerekir. Bunun ötesine geçilmesi durumunda risk alınacağı bilinmelidir” uyarısını yapıyor.
Başçı, kısa vadede ülkemizde enflasyonun artışının süreceğini, 2012 yılında yeniden dengeye gelerek yüzde 5 hedefinin tutturulacağını, büyümede aşağıya doğru bir yön olduğunu, cari açıkta iyileşmenin başladığını son çeyrekte verilerde iyileşmeyi göreceğimizi, bu alanda enerjinin zorladığını, petrol fiyatlarının yüksek seyretmesine karşın, toplam cari dengede düzelmeler gözlendiğini ve sürdürülebilirliğini devam ettirdiğini söylüyor. Cari açığın sorun olmaktan çıkmasının tasarruf oranını artırıcı, enerji bağımlılığını azaltıcı reformist politikalara bağlı olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin kendine has politikalar izlediÄŸini belirten Başçı, “Sermaye ve vergilendirmelere baÅŸvurmadık. Onun yerine yoÄŸun giriÅŸler döneminde döviz alım ihaleleri ile döviz alıp, faiz koridoru indirimleriyle çok kısa vadeli sermayeye caydırıcı olduk, zorunlu karşılık artırması yapıldığında sermaye akımları yavaÅŸladığında ise bunların tam tersini yaptık” diyerek politikaları ile bilgi veriyor. Yeni dönemde de likiditeyi zaman zaman kısan zamlan zaman artıran TL’ye dayalı uygulamalarının süreceÄŸini açıklıyor.
Son dönemlerde olduÄŸu gibi Erdem Başçı ASO’da da yaptığı konuÅŸmada bir yandan küresel geliÅŸmeleri ve riskleri ortaya koymuÅŸ, bunun ülkemize yansımasından söz etmiÅŸ. Bir yandan da kendi uyguladıkları politikaları ortaya koyarak yol gösterici olmaya çalışmış.