Gezi olaylarını söylemleriyle tırmandıran Başbakan, kendi hariç sırayla suçlu ararken, özel bir bankanın genel müdürünün, grubun medyasına ait tepkilerin bankaya yansımaması amacıyla ortaya attığı söze sarıldı.
Banka genel müdürü ‘ben de çapulcuyum’ deyince aranan kan bulundu. Küplere binen Başbakan kendi hakaretleriyle gerilen ortamda manevra yapmaya kalktı. Muhtemelen sonradan danışmanı olan jöleli bir kaynağın da verdiği coşkuyla ‘faiz lobisi’nden bahsetmeye başladı.
Konuşmalarında, ne zaman söylediğinden emin olmasa kullandığı ifadeyle, ‘evet’ diyerek, tüm bunların dış destekli bir oyun ve tetikçinin de bankaların başı çektiği faizciler olduğunu söyleyiverdi.
Baktı her ‘evet’ diyerek anlattığında inananlar dışında kimse ikna olmadı, ilk faulünü yaptı: ‘Mevduatlarınızı özel bankalardan çekip, kamu bankalarına yatırın.’ Neden faul?
Birincisi bu söylem Rekabet Kanunu’nu ihlal anlamına geliyordu. İkincisi hepsi borsaya kote olduğundan SPK’nın Başbakan’a soruşturma açması gereğini ortaya çıkarıyordu. Elbette hiçbiri olmadı.
Bundan cesaretle Başbakan o güne kadar ipek kozası olarak gördüğü bankacıları yerden yere vurmaya devam etti. Peki vatandaş ne yaptı? 31 Mayıs – 28 Haziran tarihleri arasında mevduatlar incelendiğinde özel sektörün artışı 10 milyar, kamu bankalarının artışı 1 milyar TL oldu. Peki neden?
Öncelikle vatandaş da Başbakan kadar iyi biliyor ki, Türkiye’de neredeyse Türk bankası diye bir şey kalmadı. 49 bankadan 35 tanesi yabancı ve sadece 5 tanesi yüzde 100 Türk.
Peki o bankaların durumu ne? İhtisas bankası olması gerekirken, yani çiftçiyi, esnafı kredilendirmeleri lazımken,  60 ay vadeyle tatil satmaya kalkmadılar mı? 2008 krizinde vadesi gelmeyen kredi borçlarını önce onlar çağırmadılar mı? Hadi hepsini geçtim, bunlar özelleştirme listesinde değil mi?
İşin özü Başbakan istediği kadar konuşsun. Vatandaş ortadaki samimiyetsizliğin farkında. Çünkü her gün o bankalar vatandaşın kemiklerini kırarken, bu iktidar bankaların sopasını tutuyordu.
bankaları bu iktidar kadar kadar köşeye sıkıştırıp vatandaşa tokat değil hizmet rotasına sokan başka hükümet görülmedi, yiğidi öldürün de hakkını da verin