Türkiye 25 Aralık gününe istifalarla uyandı. Önce Zafer Çağlayan ve Muammer Güler, ardından da Erdoğan Bayraktar istifasını verdi. Çağlayan ve Güler’in istifa gerekçesindeki ifadeler, ortak bir karar alınmış görüntüsü veriyordu.
Ama ardından canlı yayına bağlanarak istifa eden Erdoğan Bayraktar’ın söylemleri konuyu netleştirdi. Bayraktar seçim öncesi kendilerini rahatlatması için Başbakan’ın istifa istediğini ve en önemlisi ortak bir deklerasyonun da kamuoyuna duyurulması talebini dile getirdi.
Bayraktar, Çağlayan ve Güler gibi karnından konuşmuyormuş ki, gereğini yaptıktan sonra bu baskıyı sindiremediğini belirtip, konunun iç yüzünü paylaşarak hem bakanlıktan hem de milletvekilliğinden istifa etti.
Yani konu birkaç saat sonra konuşan Başbakan’ın deyimiyle ‘İçimizdeki kirlileri dışarı attık’ değildi. Ne bir aklanma imkânıydı, ne de temizlik hareketiydi. Bu tam da seçim öncesi Bayraktar’ın ifadesiyle iktidarın elini rahatlatma operasyonuydu.
Başbakan konuşmasında yine dış güçlerden girdi, lobilerden çıktı. Yıllarca dışarı ile kayıt tutulmadan başbaşa görüşen bir ismin bu tanımlaması ne kadar manidar da olsa, hepsinin birer bahaneden ibaret olduğu çok açık. Ne ekonominin çok iyi olduğu, ne de operasyon olduğu… Hiç biri iddiaların içeriğini değiştirmiyordu. Elbette Bayraktar’ın ifadesinden yola çıkarsak, yaşananların iç yüzünü Başbakan’ın bildiği gerçeğini de…
Hem dünyadaki konjonktürün değişmesiyle eldeki görevin kadük olması, hem de finansal problemler iktidarı zaten sonun başlangıcına getirmişti. İddia edildiği gibi bu bir operasyonsa da sadece süreci öne almış ve boyaların seçim öncesinde dökülmesine neden olmuştu. Başbakan’ın saatlerce anlatacaklarının sağlamasını, aslında Erdoğan Bayraktar’ın istifası sırasındaki bir cümle ile yapmak mümkün.
Erdoğan Bayraktar, “Başbakan her şeyi biliyor” dedikten sonra, kendisinin de istifa etmesi gerektiğini söyledi. Eğer bu sadece bir dış operasyon olsaydı, Bayraktar’ın açıklamaları bu yönde olmazdı. Haksızlık isyanı, olası bir operasyona değil, Başbakan’ın her şeyi bildiği halde kendilerine uyguladığı baskıyaydı.
“Başbakan her şeyi biliyor.” Bu cümleyi doğru okumak lazım. Birincisi yaşananlardan Başbakan’ın haberi olduğu bizzat Bakan’ı tarafından açıklandığına göre, iddiaya konu olan başlıklar ya da olmayanlar hakkında bazı şeylerin yaşandığını ifşasıdır.
Başbakan neyi biliyor? Bayraktar’ın dudaklarından dökülen bu cümle, ‘Başbakan’ın izni olmadan çivi çakılmadığı’ bilinen ülkede her şeyin ikrarı niteliğindeydi. Eğer ortada en basitinden usulsüzlük bile olsa Başbakan’ın haberi var anlamına gelir.
Gerçek olan bir şey var ki, daha önce yapılan operasyonların da aynı kanaldan yapıldığı ve iktidarın da kimlerin yaptığını bildiğidir. Nokta atışı görevden almaların başka ne anlamı olabilir?
Başbakan halen seçimi atlatmaya çalışıyor. Oysa şimdi kuru siyaset yapmanın zamanı değil. Bayraktar’ın söylediği ifadenin yanıtını bulmanın vakti: Başbakan neyi biliyor?
bu konuşmyı keşke ak prti seçmenide izlemişdir.tam bir itiraf ve ibret örneğidir bu konuşma başbakanda hala tuzak diyor pusu diye tabanını uyutmaya çalışıyor.yersen tabiki…..