Merkez’in kararı yanlış değildi ama sonuç beklentinin tam tersi oldu.
Merkez Bankası’nın son faiz kararlarının ‘faiz lobisine atılan bir tokat’ olduğu öne sürülüyor. Hiçbir şey göründüğü kadar basit değil. Çinli bilgeler, “Dağa tırmanmazsan vadiyi göremezsin” diyorlar. Gelin dağa tırmanmayı deneyelim.
Artan faiz
Günün sonunda elinde kimseye satılamamış para kalan bankalar bu parayı bir geceliğine TCMB’ye verdiklerinde eskiden yıllık bazda yüzde 1,5 faiz alıyorlardı. Bu kadar düşük bir faiz çok kısa süreyle para kazanmak üzere Türkiye’ye gelmiş olan sıcak para için caydırıcı etki yaratmaya başlamıştı. Bunun cari açık–sıcak para bağlantısını koparacağı ve kuru biraz yükselterek ithalatı frenleyeceği düşünülüyordu. Sıcak para girişinin azalmasının TL’ye değer kaybettirmesi ve ithalatın bu yolla biraz yavaşlaması bekleniyordu. Olaylar değişip de dışarısı karışınca sıcak para kendi ülkesine dönmeye yöneldi ve TCMB eskiden aldığı kararı tersine çevirerek gecelik borç alma faizini yüzde 5’e yükseltti. Amaç kaçmaya yönelen sıcak parayı tutarak veya geri getirerek TL’nin karşılaştığı hızlı değer kaybını frenlemekti. TCMB’nin gecelik borçlanma faizini arttırması hiç kuşkusuz sıcak paracılara yaradı. TCMB bu işleri bu amaçla yapmadığını söylese de kararın sonucu böyle çıkıyor.
Düşen faiz
TCMB’nin ikinci önemli kararı haftalık repo ihalelerinde uyguladığı politika faizini düşürmek oldu. Bu faiz uzunca bir süredir yüzde 6,25 düzeyinde kalmıştı. Dışarıda hava bozulmaya, içeride de sanayi üretimi yavaşlama sinyalleri vermeye başlayınca bu kez ekonominin hızlı bir durgunluğa girmesi telaşı ortaya çıktı. TL, hem dolara hem euroya karşı değer kaybetmeye başladı. Üstelik bu kayıplar tahminlerin oldukça üstüne çıktı. Bu durumda TCMB, politika faizini yüzde 5,75’e düşürerek bankalara daha ucuza likidite sağlamaya karar verdi. Bu faiz indirimi hem bankalara hem de düşük faizle kredi kullanmak isteyenlere yaradı. Politika faizinin düşürülmesi en fazla Hazine kâğıtlarını etkiledi. Bunların faizi düştü. Bu durumda eskiden alınmış yüksek faizli Hazine kâğıtlarının değeri arttı ve bunları elinde bulunduran bankaların da kârları artmış oldu.Küresel sistemde ortaya çıkan krizin neden olduğu gelişmeler sonucunda TCMB’nin aldığı bu kararlar mevduat faizlerinde oluşabilecek artışları önledi. Böylece mevduat sahiplerinin faiz gelirleri artmamış oldu.
Faiz kararları kime yaradı?
Buraya kadar anlattıklarıma dayanarak çeşitli sorular sorup bunları yanıtlamaya çalışarak durumu özetleyeyim. İlk soru: TCMB faizi arttırdı mı düşürdü mü? Yanıt: Birini düşürdü ötekini arttırdı. İkinci soru: TCMB’nin gecelik borç alma faizini arttırması kime yaradı? Yanıt: Bankalara ve sıcak paracılara yaradı. Üçüncü soru: TCMB’nin politika faizini düşürmesi kime yaradı? Yanıt: Bankalara. Dördüncü soru: Bu kararlardan kaybeden oldu mu? Yanıt: Bu kararlar sonucunda tek kaybeden mevduat sahipleri oldu. Beşinci soru: Faiz lobisi olarak kastedilenler sıcak paracılarla bankalar olduğuna ve bu iki grup da bu kararlardan kazançlı, buna karşılık mevduat sahipleri göreli olarak kayıplı çıktığına göre tokadı kim yedi? Yanıt: Mevduat sahipleri. Altıncı soru: Bu durumda faiz lobisi mevduat sahipleri mi oluyor? Yanıt: Faiz lobisi tokat yemedi.
TCMB’nin gelişen durumla ilgili olarak aldığı kararların yanlış olduğunu söylemiyorum. Tam tersine bu kararları cesurca ve kısmen doğru buluyorum. Yalnızca bu kararların söylendiği gibi sonuçlar verecek kararlar olmadığını anlatmaya çalışıyorum.