Ayrışma ve Kredi Notu Merakımız

Bu sıralar yine iki eski merakımız depreşti. Bunlardan birisi kredi değerliliğimiz ve kredi notumuzla ilgili. Yanılıyor olabilirim ama şöyle bir tespitim var. Ne zaman birkaç tane düzgün veri üst üste gelse bizim aklımız bu kredi notu meselesine kayıyor. Hatta sadece merakımız artmıyor, fiilen kredi notunun yükseltilmesini de talep eder hale geliyoruz.
Kredi notu belirlemenin koşulları farklı tabii. Temelde risklilik düzeyinin belirlenmesine çalışılıyor. Belirlenen riskin niteliği ve düzeyinin ekonomide yarattığı kırılganlık görülmeye çalışılıyor. Sonuçta bütün bunlar tek bir notla idade edilen total bir değerlendirmeye indirgeniyor.
Bu işin resmi kurallarla bağlantılı yönü. İşin başka yönleri de var kuşkusuz. Bazen kayırma falan olduğu izlenimini veren işler de oluyor. Hatta, küresel krizin ardından,  bu tür işlerin bayağı yoğun olduğunu düşündüren bir tablo çıktı ortaya. Bunun yanısıra işlerin bütünüyle uydur kaydır şeklinde yürütüldüğü izlenimine kapılmak da yanlış. Kredi derecelendirme işininyapan tarafında da kullanan tarafında da  epeyce bir ciddiyet ve  titizlik olduğu görülüyor.  Hatta,  kriz sonrasında epeyce dayak yiyen kredi derecelendirme kurumlarının bu ciddiyet ve titizlik işine daha fazla sarıldıkları  da söylenebilir.
Bir taraftan kurumsal titizlik düzeyinin artması  bir yandan da dünya ahvalinin hala aksak tempo  gidiyor olması  iki de bir not arttırılsın diye ayağa kalkmayı nafile bir çaba haline getiriyor diye düşünüyorum. Son verilerimiz düzgün olsa dahi,  temel denge bozukluğumuz,  yani cari açığımız hala hürmetli bir seviyede varlığını sürdürüyor. Üstelik, güney sınırımızda da çatışma olsılığı taşıyan bir uyumsuzluk yaşanıyor.  Bunlar hep risk.  Dünyanın neredeyse risk manyağı olduğu bir ortamda bu  ölçüde zafiyet muhtemelen eskisine kıyasla daha da önemli bir risk unsuru olarak algınıyor.
*                    *                    *
Bu sıralarda bu kredi notu artışı meselesinin yeniden ve daha da kuvvetli bir söylemle gündeme taşınmasının nedeninin  ikinci merakımızla bağlantılı olduğunu sanıyorum. .  Malum, bu sıralarda bir de ayrışmış olduğumuz gibi bir tez çıktı ortaya.
Dünyadaki öteki ekonomilerden ayrıştığımız düşünülüyor. Kim böyle düşünüyor bilmiyorum ama bana sorulan sorular içinde ayrışma ile ilgili olanların sayısı birden yükseldi.  Böyle bir merak oluşmaya başladığını da da artan soru hacminden anlıyorum.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir