Euro diye bir para dolaşımda kalacaksa, Euro içindeki herkes Alman gibi çalışıp Alman gibi üretken olup Alman gibi tasarruf etmek zorunda. Alman’ı çalıştırıp kendisi yatan ülkelerin Euro Bölgesi içinde kalmak gibi bir lüksü artık yok. Son on iki yıldır Euro Bölgesi’nin tüm ülkeleri Alman ekonomisinin riski ile borçlanıp vatandaÅŸlarına Alman ekonomisinin olanak verdiÄŸi hayat standardı artışının çok üzerinde artışlar sundular.
Deniz bitti. Artık geriye dönüş zamanı. Kazanımmış gibi görünen hayat standardı artışlarının önemli bir bölümü birçok ülkede kaybedilecek. Bunu Euro içinde yapabilenler Euro kullanmaya devam edecek. Yapamayanlar Euro’dan çıkacak. Avrupa’da kapalı kapıların ardında bunlar konuÅŸuluyor. Kamuoyu önünde dillendirilmeyen, Euro kullananlar son on iki yıldır elde ettikleri kazanımları geri vermemeye direnirse, Euro’dan çıkanın Almanya dahi olabileceÄŸi.
Konuya tersten yaklaşılıyor. Almanya’nın Euro’yu kurtarmak için yeterli çabayı göstermediÄŸi söyleniyor. Büyük ölçüde bu yargı doÄŸru. Ama, Almanya her türlü desteÄŸi vermesi diÄŸerlerinin ÅŸimdiki hayat standartlarından geriye gitmesi zorunluluÄŸunu ortadan kaldırmıyor.
BÜTÇE VE EMEK MALİYETİ
2011 yılında Almanya’da bütçe açığı milli gelirin yüzde 1’i kadar. Bu oran Ä°rlanda’da yüzde 13, Yunanistan’da yüzde 10’a yakın, Ä°spanya’da yüzde 8’in üzerinde, Fransa’da yüzde 5 civarında. Bu böyle devam etmez. Almanya’nın bütçe açıklarını artırarak bu ülkelerdeki yüksek bütçe açıklarını finanse etmesi söz konusu olabilir. Ama, böyle bir destek o ülkelerdeki bütçe açıklarını azaltmaz. Özveri Almanlardan deÄŸil, o ülkelerin kendilerinden gelmek zorunda.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.