Gündem hala Yunanistan meselesinin iÅŸgali altında. Piyasalar açısından hala en büyük risk Yunanistan riski olarak tanımlanıyor. Yunanistan’ın AB içindeki konumuna iliÅŸkin olasılıklar hala piyasaları yönlendiriyor.
Piyasalar bir günü moralli geçirirken ertesi gün karamsarlığın girdabında kaybolup gidiyor.
Mesela Yunanistan seçimlerinin hemen arkasından oluÅŸan ortama bakın. Yunanistan’ın ertesi gün euro’yu terk edeceÄŸi gibi bir izlenim edinmek iÅŸten bile deÄŸil. Geçen hafta iki seçim anketi yayınlanıp, kemer sıkmadan yana gibi görünen partinin önde gittiÄŸi anlaşılınca bu iklim ters döndü.
Sanki sorunlar aşılmış, geriye pek de önemli bir şey kalmamış gibi bir hava yaratıldı.Piyasalar rahat bir nefes aldı. Sorun aşılmış gibi oldu.
Oysa sorun devam ediyor. Çünkü Yunan zafiyeti ile başlayan süreçte, algı hataları nedeniyle, Yunan sorunu hem çözülemeyip derinleşti hem de her yana bulaştı. Tekil ülke sorunu gibi başlayan sorun şimdi kıta boyutunda bir probleme dönüştü.
                                                   *                 *                  *
Küresel krizin hemen arkasından Avrupa’da ortaya çıkan zafiyet baÅŸlangıçta salt Yunan sorunu olarak algılandı. Problem tanımları ve çözüm arayışları uzun süre sadece Yunan ekonomisinin zafiyetlerine referansla yapıldı. Oysa Yunanistan artık tek ve tekil bir ülke deÄŸildi. Çağın en büyük iktisadi bütünleÅŸme ağının bir elemanıydı. Bu yeteri ölçüde kavranmadı.
Bu eksik kavrama Yunanistan’ın sorunlarının bir kısmının entegrasyonun ana kurgusu ile baÄŸlantılı olduÄŸunu, bu kurgu deÄŸiÅŸmedikçe zafiyetin bütünüyle giderilemeyeceÄŸini görmeyi engelledi.
Son iki senedir bu kavrayış yetersizliğinin sonuçları yaşanıyor. Süreç içinde Yunanistan lehine pek çok müdahale yapıldığı biliyor. Başlangıçta AB ve IMF fon sağladı. Yetmedi fon miktarı arttırıldı.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.