Öyle bir hale geldi ki, Avrupa ağızıyla kuÅŸ tutsa, içine düştüğü girdaptan kurtulacakmış gibi görünmüyor. Ne yaparsa yapsın, Avrupa hem geç kalmış oluyor hem de yaptıkları yetersiz kalıyor. Yunanistan’ın borçlarının yapılandırılması iki yıl önce yapılmış olsaydı, durum ÅŸimdi çok farklı olurdu. Ä°spanya bankalarına yardım 3 yıl önce gündeme gelseydi, bugün Ä°spanyol bankalarının ne denli saÄŸlam olduÄŸunu konuÅŸuyor olabilirdik.
Kısır tartışmalarla zaman kaybediliyor. Arada bir çözümmüş gibi görünen ufak çıkışlar “acaba bu kez durumu düzeltir mi?” sorusunu sorduruyor. Ä°yimserlik sekiz saat bile sürmüyor. Piyasalar yeniden eski kötümserliÄŸe geri dönüyor. Avrupalı yetkililerin ve siyasetçilerin birbiriyle çeliÅŸen açıklamaları beklentileri daha da bozuyor. Her defasında, bir baÅŸka ülke gündeme geliyor.
ÇÖZÜMSÜZLÜK
Ä°spanya bankalarına verilmesi planlanan 100 milyar Euro tutarındaki yardım Ä°talya’yı vurdu. Ä°talyan 10 yıl vadeli bonolarının faizi bir ara yüzde 5’in altına gelmiÅŸken, yeniden yüzde 6’nın üzerine tırmandı. Halbuki, borç/milli gelir oranı (yüzde 120) hariç, başı belada olan ülkelerin içinde makro ekonomik görünümü en iyi olan ülke Ä°talya. Bu yıl bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 3’ün altına gelebilir. Avrupa’daki en iyi oranlardan biri bu. Ä°ÅŸsizlik Ä°talya’da Ä°spanya’nın yarısı kadar. Ä°talyan ekonomisi küçülüyor, ama Ä°spanya’nın yarısı kadar.
Avrupa finans piyasalarına güven vermiyor. Aldığı bölük pörçük kararlarla piyasaları ikna edemiyor. Her ülkenin durumu farklı anlayışıyla belli bir ilkeler bütünü içinde kararlar alacağına farklı ülkelere yönelik birbirleriyle çeliÅŸen farklı kararlar alıyor. Siyasi kaygılar teknik zorunlulukların önüne geçiyor. Avrupa ne yaptığını bilmeyen bir konuma geliyor. Sonuçta, Avrupa’nın piyasaları ikna edebilmek için alması gereken kararların “ÅŸaşırtma dozu” ve “siyasi açıdan kabul edilmesi zor olma katsayısı” giderek artıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.