Avrupa Birleşebilir mi?

İkinci Dünya Savaşı sonrasında oluşturulan demir-çelik sektöründeki birleşmeden bu yana Avrupa’nın birleşme yönünde attığı adımlar küçümsenemez. Gümrük Birliği’nden parasal birliğe kadar giden yolda önemli krizler yaşandı. Her krizde Avrupa daha radikal adımlar atarak daha güçlü çıkmış gibi göründü.
Avrupa’da şimdi yaşanan kriz diğerlerinden çok farklı. Geçmişte atılan ve “güçlü” diye nitelenen adımlar bugünkü zayıflığın tohumlarını attı. Altyapısı oluşturulmadan gerçekleştirilen parasal birlik aslında bugünkü krizin tam ortasında duruyor. Parasal birliğe geçiş kararı çok radikaldi. Ama, her radikal karar mutlaka doğru olmuyor.

EGEMENLİK PAYLAŞIMI
Krizden çıkışın yolu olarak Avrupa’nın her alanda birleşmesi gerektiği savunuluyor. Birleşmenin başında “siyasi birlik” başlığı altında maliye politikalarının birleşmesi geliyor. Parasal birlik devam edecekse, siyasi birliğin oluşturulması artık kaçınılmaz olarak görünüyor.
Parasal birlik ile siyasi birlik birbirlerinden çok farklı iki deyim. Parasal birliğe geçiş, o dönemde esen rüzgârlara bakılırsa, ülkeleri çok rahatsız etmedi. Çünkü, dönemin rüzgârı para politikasının siyasetten bağımsızlaştırılmasıydı. Siyasetçiler açısından, zaten güdümünden çıkmış bir para politikasının ortak bir platformda oluşturulmasının o denli bir sakıncası yoktu. Dolayısıyla, parasal birliğe geçişin siyasi maliyeti yoktu.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir