Türkiye belki de Marmara Depremi ya da Sarıkamış hezimetinden bu yana en büyük travmasını yaşıyor.
Gezi’den bu yana arda arda gelen skandallar bizi Muhammet Ali’ye çevirdi, yumruk manyağı olduk. İnsan organizmasının “ulan bu hıyarlar nasıl evrim tarafından seçildi ya ?” dedirtecek kadar hoş bir özelliği de çok ağır travma yaşanınca beynin kendiğinden istop ederek vucuda biraz nefeslenme imkanı sunmasıdır. Bu selfie-koma şu anda Türk toplumunun halini yansıtıyor. İçki, sigara ve uyuşturucu tüketimini artırdık, daha fazla iddia oynuyoruz, olur-olmaz şeylere çılgın kahkahalar atıyoruz, Ukrayna’da olanları yüksek sesle ve etrafımıza endişeli gözlerle bakarak tartışıyoruz, Muhteşem Sülü bu akşam hangi evladını katledip ardından hangi gavur cariye ile halvet olacak, saatlerce kafa patlatıyoruz. Çünkü, bu komadan çıkınca insan değil, hint kobayı olduğumuzu itiraf edeceğiz. Çünkü, bu komadan çıkınca Çılgın Türkler, sırtında cephane taşıyan nineler, Genç Osman tafralarını bir kenara koyup üstümüze tükürüne gülümseyen, kakasını yapanlara “efendim, buyrun tuvalet kağıdınız, durun ben sileyim” diyen çaresiz bir koyun sürüsü olduğumuzu kabul edeceğiz ve içimizde birşey ölecek. Biz insan yapan değerlerin hepsini kaybettik ve bu konuda hiç bir şey yapmaya da cesaretimiz yok.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)