Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Prensip olarak jünyörler (U17) maç yaparken, topa girmem. Ama bazen müdahale edip gençlerin biraz kulağını çekmek ve kamuoyunu doğru bilgilendirmek şart oluyor. Bu TCMB’nin Geç Likidite Penceresi vasıtasıyla faiz artırması meselesi de maalesef orta sahada çok top dolaştırılan bir maça dönü. Topu ayağıma alıp kanatlarda adam eksilterek doğrudan kaleye akıp gol vuruşları yapacağım. Eyyyy Türkiye, itiraf etmesen de FÖŞ’e çok şey borçlusun. Demin Le Gigolo muhabiresi aradı, o da yanı şeyi söyledi: “Marcon selam söyledi, Türkiye sizin kıymetinizi bilsin dedi” dedi. Anladığım kadarı ile bu sene Lejyon Döner madalyası için adım geçiyormuş Elyssseee Sarayı’nda. (Fransızlar niye inatla bir sürü telaffuz etmeyecekleri harf yazarlar?)
Efendim, mesele şu kadar basittir. Birincisi, TCMB faiz artırımı AKP hükümetinin tamamen rasyonaliteden kopmadığı ve eğer seçimleri kazanırsa (Gün geçtikçe büyüyen bir EĞER) doğru yolda teşvik edilip daha makul politikalar izleyeceğinin dev bir sinyalidir. Üst Akıl’a selam olsun, bu sene maç 2-0. İkincisi, özel sektörün ölüm fermanıdır. Üçüncüsü, bir süre TL’nin değer kaybetmesini engelleyecek bir adımdır, çünkü toy gençler para sahiplerine “TCMB’ni gerektiği zaman gerekeni yapacağına” dair raporlar yazmıştır.
Evet, Bayanlar ve Baylar, şimdi gelelim doğrulara. Özellikle genç ekonomi doçentleri ve para yöneticileri, bu kısmı dikkatli okuyun çünkü Lejyon Döner yanında Nobel’i de kazanmamı sağlayacak (double-double). TCMB’nin “reaksiyon fonksiyonu” ne enflasyon ne de kura endekslidir. TCMB, TC devletinde çalışan her memur gibi Saray’dan gelecek emri bekler, sonra da o emri niye uyguladığına dair bir kılıf bulur. Bu yüzden Cumhuriyet çalışanlarına FETÖ’cü yaftası yapıştıran hakimlere içerlenemez, verilen emir yerine getirilmiştir, komutanım.