Öyle sıradan tatilleri sevmem. Hızlı yaşarım, risk alırım ve tatilden sonra kendime gelmem de en az bir hafta sürer. Bu kez de öyle oldu.
Her tatil yeni bir spor öğrenmeyi kendime hedef koydum. Bu sefer kano öğreneyim dedim. Geçmişten “kayak” denen o kızılderili teknesi tecrübem var, daha doğrusu boğulma tecrübem var; kano ne yazar ki üstüne oturup kürek çekeceksin. Kanocu arkadaşın verdiği tek kişilik model beni tartmadı. İki kişilik modele binerken biraz sarstım galiba, 2 kulaç suda kıçımın üstüne bu 130 kiloluk gövdenin engin bir çınar gibi devrilmesi olayına şahit olduk, kayalar çatladı, oteldekiler deprem oldu sanmışlar. Neyse, mercan resiflerinde fazla hasar oluşmadı, bende ise akşam 2 şişe votkanın iyileştirmeyeceği bir zarar yoktu. Ama günde 3 saat su sporları, 5 saat güneş ve kalan sürede masa sporları bu fani bedeni oldukça hırpalamış olmalı ki dönünce bir süre istirahat etme ihtiyacı duydum, arka bahçede karga avlayarak dinlendim.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)