Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Yakın çevrem beni milli hassasiyeti hastalık derecesinde yüksek, muhafazakar, çok dişli, bol menevişli ve tek eşli olarak tanır. Ayran görünce gözlerim sulanır, damarlarımda cacık dolaşır, has Hitit buğdayından yapılma ak ekmeğimi şalgam suyuna banarak yerken “Havasına, suyuna, anasına, ecdadına..” güftesini yüksek sesle mırıldanırım. Bu yüzden bazı çevrelerin Rıza Sarraf davasına gösterdiği ilgisizlik kanıma dokunuyor. Milli Dava kardeşim bu, boru değil. Hepimiz tek vücut olup hain ABD ve Üst Akıl’a karşı milli ve yerli çıkarlarımızı savunmalıyız. Efendim, Milli Dava olduğunu nerden biliyor muşuz? Vay kanı bozuklar, vay! Bir kez Rıza Abi Ebru Gündeş Ablamız’ın eşi olur, o vesileyle milli eniştemizdir. İkincisi, aslen Farsi olmasına rağmen, TC pasaportu taşıdığı için aynı zamanda Yerli’dir de.
Bilhakkın, ben bir bilim insanı olduğum için, sınıflandırma meselesini çok ciddiye alıp, vakadan vakaya taşınabilir ve genele uygulanabilir olmasına çok dikkat ederim. Öyleyse şöyle bir tanım getirelim. AKP’nin çıkarlarına dokunan ve oy kaybına neden olacak her şey Milli Meseledir. Hemen örnekle izah edelim. Vatan haini, FETÖ’cü, PKK’lı ve dış mihrak projesi olduğu aşikar Kılıçdaroğlu’nun RTE’in bazı akraba ve ahbaplarının Man Adası’na para transfer ettikleri iddiasını dile getirmesi Milli Meseledir. Çünkü AKP rahatsız olmuştur.