Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Cumartesi günü imza günü için TÜYAP Kitap Fuarı’nda Türkiye için umutla doldum. Öncelikle bu güzel halkım artık ses çıkartmayı öğreniyor. Ben Parola Yayınları’nın hazırladığı lüks şampanya ve buzlu havyarla mücehhes tören mahalline teşrif ederken, çeşitli reyonlarda kızgın halk kitleleri ayva, yumurta ve çürük domateslerle organize olup sevmediği yazarları mobbing etmek için harekete geçiyordu bile. Tabii, kendisine yapılan her türlü zulüm ve haksızlığa “Grinin 50 tonundaki” mazohist bağ-yan tavrıyla “ohg, n’olur biraz daha“ türünden karşılık veren bir milletin tek günahı iki satır karalamak olan kalem efendilerinde alıp-veremediği nedir bilmek güç. Olsun bir yerlerden başlamak lazım.
İkincisi bu halk okuyor kardeşlerim. Türbanlısı, şalvarlısı, at kuyruklusu herkes bavullarla kitap alıyordu. Gençler de oradaydı, yaşlılar da.