Bir hafta önce Londra’yı dolaşarak yatırım bankası, fon yönetim şirketleri ve reel sektör temsilcileri ile görüşmeler yaptım.
Geçen hafta bu yüzden fazla yazamadım. Londralı’lar alkolikliklerini, cinsel ahlaksızlıklarını ve lumpen eğlence alışkanlıklarını utanmadan, saklamadan, doya doya yaşayan insanlar. Ben de orda kendimi evde hissetrim, ve “Londra’dayken Londra’lı gibi davrandım”. Başağrıları ve kusma nöbetlerim Çarşamba, halüsinasyonlarım Perşembe, flash-back’ler ve ülser krizi ise Cuma günü geçti ancak.
Londra’da edindiğim önemli bir izlenim var. Kimse AKP’den hoşlanmıyor, Mart’tan bu yana yaşanan rallinin önemli bir bölümü carry trade’in artan cazibesinden kaynaklanıyor. Yerel seçim sonuçları sadece yatırımcıları Türkiye’de kaldıkları için vicdan azabına sürükleyen, Gülen Cemaat’i tarafından sızdırıldığı iddia edilen tapelerin sona ermesi bağlamında satın alınmış. Görüştüğüm uzmanlar ayrıca AKP’nin açık farklı yerel seçim zaferini cumhurbaşkanlığı (CB) ve 2015 genel seçimleri sonrasında da siyasi istikrarın süreceğinin göstergesi olarak kutluyorlar. Yakında, yerel seçimlerin Türkiye’ye siyasi istikar getirmeyeceğini görerek bir kez daha yanılabilirler. Mayıs gelmeden gözler CB denklemine döndü ve şu ana kadar Gül yaptığı açıklamalarla şovu RTE’dan çalıyor. RTE’ın uzun vadeli Türkiye vizyonu belli oldu, Gül buna pasif-agressif mırıltıları ile direniyor. AKP, muhalefeti iktidarsız, Kürt oylarını ise çantada keklik sayarak büyük bir yanılgıya düşüyor. Piyasaların fiyatlaması zaman alabilir fakat politikada gürültü her geçen gün artacak.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)