Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Valla içim titriyor, çünkü “deja vu”, yani ben sanki bu filmi görmüştüm. Geçen sene de bu günlerde TL’de öncü sarsıntılar başlamamış mıydı? Yine Üst Akıl ve Yüksek Faiz Lobisi’ni suçlamamış mıydık? Sonra TL yerin dibine göçüp TCMB faizleri balyozla kafamıza çakıp 400 baz puan artırmamış mıydı? Yoksa 500 baz puan mıydı, yoksa o 2014 depremi miydi? Artık bu sonsuz buhranlarla tahrip olan fani bedenim aldığı darbelerin sahibini hatırlamıyor bile.
Yorum yapmayacağım, çünkü tarih sadece salaklar için tekerrür eder. Değişik sonuç alacağını düşünerek aynı şeyi tekrarlamak deliliktir. Bütün dünya yaz saatine geçerken sen tüm sene aynı saatte kalıp bir de üstüne “bak nasıl karlı çıktık” diye akademik makale yazıyorsan, zaten benim sana söyleyeceğim bir şey kalmamıştır.
Ben yine 20189-2019’a döneyim. Çünkü turbun büyüğü torbada. Mali piyasaları coşturan, azdıran, şehvetten Viagra almışa döndüren o devasa Amu Derya’ya benzeyen global likidite nehri kuruyor Yarenlerim. Fed artık hem faiz artırıyor, hem de bilanço daraltıyor. Aralık’ta bir 25 puan seneye 3 tane daha. Dedim, inanmadınız. Bakın, ABD 10 yıllıkları nasıl Muhaceret Bürosu Memuru görmüş Meksikalı gibi kaçıyor.