Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Hafta sonu Adana’da yeni kitabımın açılış-pazarlaması muhabbeti vardı. Adana Adana olalı böyle sefahat ve dekadenz görmedi….Seyhan’dan Ceyhan’a parlattık şehri, aktık alemlere su altında kalan Amik Ovası gibi! (Amik Ovası’nı başlangıçta nasıl ustaca lafın arasına zerkettim, filmin gelişme bölümünde küçük fakat kritik bir rol alacak çünkü). Bu arada resmi Instagram hesabımda paylaşılmayan orji-swap-şişe çevirme videolarından sorumlu değilim. Abi, herkes maske takıyor o biçim partilerde, ben olduğumu nerden bileceksiniz?
Adana üzgün. Bir Ziraat Mühendsi “çiftçi ekim yapmıyor” diyor. Bir bankacı yanıma yaklaşıp “durum sizin bildiğinizden daha kötü” diye fısıldıyor. Bir işinsanı “camia kamera önünde cesur da, özel sohbetlerde kan ağlıyoruz” diyor. Birisi Savcı Amcası için kitap imzalatıyor ki, iyice tırsıyorum. Ulan, önünde imzam var, “kitabı ben yazmadım” desem kim inanır artık?