Eylül FOMC toplantısından sonra Janet Yellen’i telefonla arayıp, “bak kızım” dedim, “çok yanlış yaptın.
Siz Çin ve Gelişmekte Olan Ülkeler’de (GOÜ, Piyasalra: GOP) zafiyetten korkup faiz artırmıyorsunuz, ama o zafiyetin bir bölümü sizin bu faiz artırma işinin gecikmesinden kaynaklanıyor”. “Haklısın FÖŞ Abi” dedi, “Hemen konferans turuna çıkıp bu yanlışı düzelteceğiz”. O günden bu yana da bir tane lavuk hariç, tüm FOMC guvernörleri “bu sene muhakkak parasal sıkılaştırmaya geçeceğiz” türünden mesajlar verdiler, ama atı alan Üsküdar’ı geçmişti. İtibar bekaret gibidir, bir kere kaybettin mi, geri kazanmak nerdeyse imkansız.
Talih de çok kötü bir oyun oynadı Fed’e. Eylül tarım-dışı istihdam (TDİ) istatistikleri tam anlamıyla bir fecaatti, üstelik de Ağustos da aşağı yönde revize edildi. Artık Fed “faiz artırıyorum ulan” diye Times Square’in ortasında bağırsa da kimse inanmaz. Nitekim Dolar Endeksi ve ABD 10 yıllık gösterge DİBS getirileri gevşerken, fed funds futures’da Mart’ta faiz artırım beklentisi bile %50’ye indi. ABD açısından bu çok ciddi bir sorun, çünkü ekonomi normalleşti, ama para politikası hala fevkalade anormal. Yarın öbürgün bir resesyon başgösterse, para politikası vasıtasıyla ekonomiye destek sağlamak imkansız olacak. Kocherlakota gibi sivri dümbükler 4cü QE filan gibi lafları ağızlarında geveliyor, ama böyle bir adım ABD’yi Japonya’ya çevirir, ebediyen parasal gevşeme ve sonunda tüm DİBS’in Fed bilançosuna geçmesi! Ama, ekonomi bir milim yerinden kımıldar mı, emin değilim. Daha önceki QE’ler bir ölçüde Fed’e güven duyulduğu için işe yaramıştı, ama Fed bu salakça ötelemesi ile o güveni kaybetti.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)