Bahse girerim, bu makale 2017’de en az okunanlarım arasında liste başı olacak. Artık bugünden yarını düşünemeyen bir toplum haline dönüştürüldük çünkü.
Halbuki ben Odin vergisi vizyonum ve eşsiz donanımımla 20 yıl sonrasına mesajlar vermekle mükellefim. Artık tarihe not düşmek için yazıyorum. Gelecek nesillerin beni Google’ın tozlu datacloud’ndan çıkartıp, “vay be, zepevenk o zamandan görmüş başımıza gelecekleri” diyeceklerini çok iyi biliyorum.
Halk oylaması denen orta oyunu bitince, sonucu ne çıkarsa çıksın, bu metruk binaya dönmüş ekonomiyi tamir gerekliliği doğacak. Düşünün, Kredi Garanti Fonu’nun 108 milyar TL krediye taahhüt vermekle öğündüğü bir ekonominin aktörlerisiniz. Aranızda birinizin aklına geliyor mu sormak, “ulan kimin parasıyla kime taahhüt veriyorsun?” diye? Gelmiyor. Ya bu krediler nasıl geri ödenecek diye tasalanmak? Eminim ilk bu satırları okuyunca aklınıza gelmiştir. Batık kredileri bankalar ödemez, vatandaş-vergi mükellefi-seçmen, siz ödersiniz. İnanmıyorsanız, ev almaya gittiğiniz Portekiz, İspanya ya da Yunanistan’da karşılaştığınız yurttaşlara sorun, bakalım nasıl fakirleşmişler.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)