Eskiden her sabah keyifle uyanır, kahve-konyak hazırlar, puromu yakar ve İnternet’te masum vatandaşları taciz etmeye başlardım.
Darbe girişiminden bu yana, titreyerek uyanıp 4 ayrı renk ve şekilde hap yutuyorum. “Yüce Odin, bu sabah bana hangi kadim felaketi nasip ettin?” diye ağlayarak İnternet’i açıyorum. Odin de beni mahçup etmiyor, karınca kararınca o günkü rızkımı yolluyor. İşlerden şikayet edemem, dünyanın arızalarından para kazanan en karanlık tipleri ile akçeli ilişkilerim olduğu için İsviçre’deki hesabım doldu taştı, ama sinirlerim ve karaciğer-böbreğim bu stresi daha ne kadar taşır bilemiyorum.
Özler oldum iyimser bir şeyler yazmayı. Mesela, “TL’de alım zamanı geldi” diye bağırmayı iple çekiyorum. 4 Aralık İtalyan referandumu geçsin, bu konuda bir güzellik yapmayı planlıyorum. İllevelakin, TL’nin istikrara kavuşmasının da bir bedeli olacak elbet. O da TCMB’nin 2017 yılında faizleri kademeli olarak %10’a yükseltmesi. Cari açık daralacak, iç talep geberecek ve büyüme karaborsaya düşecek.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)