Yılbaşı gecesi saat 21:00.
Mütevazi çalışma odamın kapısı çalınıyor ve sadık hizmetkarım İhtiyar Dorko-Mundo eşikte beliriyor, “Arınma zamanı geldi Sahip” diyor. “Karanlık geçmişinle yüzleşecek cesareti bul artık, Sefil Zındık.” Her Yılbaşında tekrarladığım, Ruh Rehberim Buda’nın emrettiği beni içimdeki Şeytan’la yüzleştirip zafer kazanmamı sağlayan bir ritüel bu. Kutsal arınma. Biraz önce bütün dünyevi mal varlığımı hizmetkarlarıma armağan ettim. Ağrı Dağının kuytu bir yaylasındaki gizemli şatomun taş penceresinden Van Gölü’nün kıyısında demirli muhteşem ticaret gemilerime son kez göz atıp Arınma Mahzeni’ne doğru yürüyorum. Loş mahzende sakin fakat endişeli gözlerle beni bekleyen hizmetkarlarımın önünde ipek giysilerimi son bir kez çıkartıp buz gibi havuzun içine bırakıyorum kendimi. Dorko-Mundo elime kokarca esansından yapılmış sabun ve zımpara taşı tutuşturuyor. “Acıdan korkma” der Buda, “Acı seni gerçek sandığın sanal dünyadan çekip alır ve gerçekler alemine biraz daha yaklaştırır”. İyice oğuşturuyorum damarları buzdan alev alev yanan vücudumun her köşesini, her günahtan, her küfürden, her suçtan, her hatadan, her yanlıştan, her kusurdan, her eksikten ağır ağır arındırıyorum fani vücudumu. “Geçmişi tamir edemezsin” der Ruh Rehberim Buda. “Ama gelecek emrinde. Eline, beline, diline hakim ol”. “Puşt herif, Zen’e erişmek istiyorsan, sex, uyuşturucu ve gürültülü rock müziğinden vazgeç bu yıl!!!! Tuh sana…”
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)