Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Bugünlerde pek klavye başına oturamıyorum, çünkü devamlı toplantı ve seminerlerdeyim. Bir çok uzman ekonominin durumunu taksi şöförlerinden öğrenir ki, benim de sıkça başvurduğum bir yöntemdir. Fakat en az bunun kadar etkin ve empirik olarak başarılı sonuç veren bir diğeri de ekonomist/seminar katsayısıdır. Yükseldikçe ekonomide işler bozuluyor demektir, çünkü kimse işler iyiye gittiği zaman dünyanın en bayıcı konusu olan ekonomiyi dinlemek için gayet anti-sosyal ve konuşma özürlü bir alt-ırk olan iktisatçıları davet etmez.
Havaalanına gidiyoruz, binanın duvarında gergedan kadar bir afiş, üstünde gözleri pırıl pırıl parlayan bir kız yavrusu, kafasında imam takkesi, altında da şu soru: “Hafız doktor olmak istemez misiniz?” Tam kafamda “her çorbaya din sosu dökmek şart mı?” diye düşünürken, radyodan müjde geldi: İnsan ve Medeniyet Hareketi’ne bağlı çalışan İnsan Vakfı’nın başlattığı “Mescitsiz Okul Kalmasın” projesine vize çıkmış. Vakıf’ın başvurusu Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından onaylanmış ve MEB projeye sponsor olmuş.