Atilla Yeşilada’nın bugünkü yazısı
Vatan haini, kalleş provokatör ajan ve has be has FETÖ müridi Deniz Yücel’in serbest bırakılıp, hala 18 yılla yargılanırken apar topar Almanya’ya deport edilmesi benim gibi yerli ve mili vatandaşların gönlünde yaralar açmıştır. Ama yargı bağımsızdır ve takdir ona aittir. Yargıya kimse karışamaz. Bu kararın Yıldırım-Merkel zirvesiyle bağlantılı olduğunu söyleyenlerin Yücel’in boş bıraktığı hücreye tıkılıp, anahtarların denize atılması gerekir.
Öte yanda, Manhattan’da daha önce hiç tanışmamış 12 Yanke denyonun günlerce müzakere ettikten sonra Hakan Atilla’yı 5 ithamdan suçlu bulmaları bal gibi ABD Derin Devleti ve Gülen’in Türkiye’yi sindirme operasyonudur, çünkü herkes bilir ki Amerika’da yargı Mafya, silah tüccarları ve CIA’in elinde oyuncaktır.
Gerçeğin üstüne çöken alacakaranlığın gölgesinde yeşeren sahte algılar hayatımızı yönlendirir ve biz bunlara kanarak günümüzü geçirir, sonra da aklı başında herkesin öngörebileceği belalar başımıza mıçınca “Aaaa! Kara Kuğu valla” deriz.
Algıyı gerçek sanmak sırf bu güzel millete özgü bir vaka değil, hiç merak etmeyin. Trump’ın vergi reformu ve ek bütçesi sonrasında Amerikan ekonomisinin taş fırına sürülmüş pide hamuru gibi gevrediğini, bunun enflasyon ve tahvil faizlerini azdırıp DJ30 ve S&P500’ü yerle yeksan edeceğini görmezden gelmek de bir “beynin kendi kendine çektiği algı operasyonudur.”