Atilla YeÅŸilada’nın bugünkü yazısı
Politik tutuklular ve casuslara sık uygulanan bir işkence yüksek sesle müzik veya nutuk dinletilerek (Orhan Pamuk romanları da olur) beyinlerinin iğfal edilmesi ve dayanma güçlerinin yıkılmasıdır.  Türkiye de toplu halde bir esir kampında gibi bu işkenceye maruz bırakılıyor. Günde 24 saat, yılda 365 gün her kanaldan tek bir kişi ve partinin abartılı zafer hikayelerine maruz bırakılıyoruz. Bilinç dumura uğruyor, nöronlarda sigorta atıp bir süre sonra en absürd yalanlar bile inanılır hale geliyor.  Örneğin, bir zamanlar mili kahraman ve damat olan ve kendi isteğiyle ABD’ye kaçan Rıza Sarraf’ın İran casusu olup FBI tarafından kaçırıldığına kolaylıkla inanıyoruz.
Bu beyin-delen hipnoz sayesinde kıble ve pusula kayboldu. Artık doğruyu yanlışı ayıracak halimiz kalmadığı gibi, somut gerçeklere dayanan siyasi analiz de yapamıyoruz. Ben sizi bu zahmetten kurtarayım. 21ci Yüzyıl tarihçileri 2018-2019 dönemini Türkiye’de siyasetin insanı bunalıma sürüklediği, ekonominin ufkunu kararttığı dönem olarak kayda alacaklar.
Politico dergisindeki makaleyide okudum , Harika ve ötesi olmuş