AKP’ye gönül veren %45 açısından durum çok basit aslında.
Erdoğan’ın şahsi zaferi ile yolsuzluk dosyaları kapandı. Erdoğan, Ağustos’da Köşk’e çıkacak ve şahsen tayin ettiği bir vekil yoluyla hem partiyi, hem Kabine’yi hem de devleti yönetecek. TCMB’nin şok faiz artırımı bu “iyimser” senaryo tehlikeye düştüğü için gerekmişti. Yatırımcı Erdoğan’ın ikbali ile temsil edilen Türkiye’nin parlak yarınını satın almaktan vazgeçmişti. Ama artık herşey normale döndü, o halde faiz indirimlerinin de zamanı geldi. Hoşgeldin eski günler, borçlan-harca, özelleştir-dağıt, yol yap-çal-besle günleri başlasın. Çal oynasın, vur patlasın.
Büyük Usta Azarbeycan yolunda ilk uyarıyı yaptı: TCMB olağanüstü toplanıp faiz indirimi yapsın. Ardından işdünyası da koroya katıldı. Yakında enflasyon ve cari açık dinamikleri ne olursa olsun, TCMB toplumsal baskı ile faiz indirmeye zorlanacak. Başçı yapmazsa, yapacak bir guvernör bulunur. Biliyorum aranızda ekonomistler bana dudak ucuyla gülüyor “Olur mu canım… TCMB bağımsız işte!” diyor. Nah bağımsız. Bağımsız mı kaldı be? Erdoğan SPK’dan YSK’ya, Ziraat Bankası’na herkesi kendi şirketinin çalışanı konumuna indirgemiş, o isteyecek de TCMB “evet efendim” demeyecek. Hangi gezegenden geliyon sen gardaş? Türkiye batırılıncaya kadar bu ucuz para orjisi devam ettirilecek.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Paraanaliz.Com)