Uluslararası Takas Bankası’nın (BIS) olaÄŸan yıllık raporunda yer verilen uyarılar, orta vadeye iliÅŸkin belirsizliÄŸin arttığına iÅŸaret ediyor uzunca bir süredir uygulanan düşük faizlerin saÄŸladığı kısa vadeli faydadan çok daha büyük yan tesirler üreterek kırılganlığı artırdığı belirtiliyor. Mali sistemde ciddi çarpıklıkların ortaya çıkması, kaynak tahsisinde büyük yanlışların teÅŸvik edilmesi, küresel krizden en çok etkilenen geliÅŸmiÅŸ ekonomilerin risk algılamalarında gerekli olan deÄŸiÅŸimin gecikmesi, enflasyon baskısının artması, geliÅŸmekte olan ekonomilerde emlak balonu oluÅŸması gibi olumsuzlukların ciddi sıkıntılar yaratmaya aday olduÄŸu belirtiliyor.
Yıllık rapordaki uyarılara katılmamak pek mümkün değil, fakat nedense etkili ve yetkili kesimler ya bunları bilmiyor ya da sorunlar iyice ağırlaştığı için elinden bir şey gelmiyor. Bir de yıllardır aynı konuya işaret ediyor, sorunların ağırlaşması pahasına günü kurtarmanın ve sürdürülebilir olmayan bir rotada ısrarlı olmanın büyük felaketlere davetiye olduğunu vurguluyoruz. Böyle devam eder ise sistemin çöküşü muhteşem olacak, tarihte bir eşini bulmak mümkün olamayacak!..
Uluslararası Takas Bankası’nın raporu gerçekçi uyarılarla dolu fakat herhangi bir çözümü açıkça dile getirmiyor, sadece böyle devam edilemeyeceÄŸi net bir ÅŸekilde ifade ediliyor. Evet bu saatten sonra düşük faizler nedeniyle ortaya çıkacak yan tesirler yıkıcı olacak, fakat bunu önlemek için faizlerin yükseltilmesinin çözüm olamayacağı da kesin. Düşük faizlere raÄŸmen geliÅŸmiÅŸ ekonomiler durgunluktan çıkamıyor, artan sermaye akımlarının hedefi olan geliÅŸmekte olanlar ise kısa sürede patlamaya hazır balon haline gelmiÅŸ bulunuyor. Durum böyle olunca büyümeyi, durgunluktan çıkmayı, mali sektördeki kötüye gidiÅŸin yön deÄŸiÅŸtirmesini unutmak gerekiyor. EÄŸer geliÅŸmiÅŸ ekonomiler faizleri yükseltir veya farklı bir ÅŸekilde para politikalarını sıkılaÅŸtırır ise daha yıkıcı olması muhtemel olan küresel krizin ikinci dalgası devreye girecek, yöne bu yapılmaz ise geliÅŸmekte olan ekonomilerde patlama ve batış serisine tanık olacağız. GeliÅŸmekte olanlarda yaÅŸanacak zincirleme reaksiyon geliÅŸmiÅŸ olanlardaki durgunluÄŸu iyice derinleÅŸtirecek ve sistemik çöküşün dışında kalacaklar. Bazı emtia fiyatlarına yapılan müdahaleler ile yukarıda ifade ettiÄŸimiz tehlikeden kaçınmak ne yazık ki mümkün deÄŸil… Görünüşe bakılır ise geliÅŸmiÅŸler donuyor, geliÅŸmekte olanların yanmaya baÅŸlaması ve ortalama ısının bir süre için yükselmesi onları kurtaramıyor, umutlara kar yaÄŸması önlenemiyor.
GeliÅŸmekte olan ekonomileri mercek altına aldığımızda farklılaÅŸan eÄŸilimlerle karşılaşıyoruz ilk elde sermaye hareketlerinin yoÄŸun ilgisine maruz kalanlar ve kalmayanlar olarak ikiye ayrılabilir. Faaliyet dışı gelir yaratma telaşı nedeniyle sermayenin aşırı ilgisine mazhar olanları da ikiye ayırmak gerekiyor. Bu ilgiyi azaltmak için kararlı olanlar ve olamayanlar. MIS raporu özellikle aşırı ilgi nedeniyle aşınıp balonlaÅŸan, iç talep artışına baÄŸlı olarak tasarruf açığını anormal bir hızla büyüten Türkiye ve benzeri ekonomiler için çok daha ciddi uyarı niteliÄŸi taşıyor. Aşırı ilginin artan risk nedeniyle terse dönmesi yerel paraya deÄŸer kaybettirecek enflasyon baskısı artarken balonlar da etkisi büyük sıkıntılar yaÅŸanacak, durgunluk kronikleÅŸir iken enflasyonla beraber iÅŸsizlik de artış eÄŸilimine girecek, aşırılıklara kayıtsız kalmanın veya rant yaratma peÅŸinde koÅŸmanın bedeli ağır olacak…
Ne diyelim, anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul düdük as! Büyük resmi görmelerine raÄŸmen detaylara bakarak teselli arayan ve yanlışta ısrar edenlerin düzelme ÅŸansı yok, kendilerini de kendilerine güvenenleri de yakacaklar…
Mehmet UÄŸur CÄ°VELEK