Ekonomi politikası tasarlayanların ve uygulayanların ‘gelecekteki bütçe açığı’ sorununa dikkat etmelerinde yarar var.
Kamu borçlarının yüksekliğinden doğabilecek belaları anlatmak artık çok kolaylaştı. Uzun uzun açıklamalara girişmeden, kestirmeden, Yunanistan’ın ya da İtalya’nın başına gelenlere bakın demek mümkün artık. Başlangıçta kamu borcu yüksek olmasa da ekonomide kamu kesimiyle ilgili gibi görünmeyen başka alanlardaki derin sorunların, mesela bankacılık sektöründeki kırılganlıkların bir gün aniden nasıl kamunun sorunu haline dönüşebileceği ve kamu borcunun zıplayıp o büyük belalara nasıl bir ülkeyi açık hale getirebileceği için ise İspanya ‘hoş’ bir örnek.
‘Örtük’ yükümlülükÂ
Bir de aslında kamu kesimiyle ilgili olan, ortada görünmeyen ama ileride oluşabilecek sorunlar var. Diyelim ki kamu borcu düşük. Bütçede de bir sorun yok; açık ihmal edilebilir düzeyde. Bu koşullar altında yine de kamu otoritelerinin dikkatli olmaları gerekiyor. Zira hem oldukça geçmişte kalan Türkiye deneyimlerinden hem de uluslararası deneyimlerden biliyoruz ki bir de gelecekte bütçe açığına yol açabilecek bugünden verilmiş garantiler olabilir. Ya da ‘örtük’ yükümlülüklere sahip olabilirsiniz. Mesela ‘başkalarının’ tamamlayamadıklarını bütçeden tamamlamak zorunda kalabilirsiniz. Bilmece gibi oldu. En iyisi ben bu konuyu kapatıp yaz aylarından çok kısa bir Ankara manzarası çizeyim.
Yaz aylarında Ankara boşalır. Bu defa da öyle oldu. Ama daha önceki yazlardan farklı olarak bazı önemli bölgelerde trafik rahatlamadı. Zira metro inşaatı nedeniyle bazı yollar trafiğe ya kısmen kapatıldı ya da tümden. Oysa çok önceden verilen sözler gerçekleştirilseydi Ankara metrosu çoktan birkaç hatta daha sahip olacaktı. Çoğu Ankaralı bu sözleri unutmadı elbette ama metronun kaba inşaatının bittiğinin söylenmesiyle, hiç olmazsa, metronun kalanının tamamlanması sürecinde trafik açısından dert çekmeyeceklerini düşünerek avundular.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.