Bu sabahtan itibaren, baÅŸta ekonomi, pek çok alanda 2. ve 3. nesil reformlara tümüyle odaklanacağımız yeni bir döneme baÅŸlıyoruz. Türkiye’nin ilkesi, düsturu, bugünün modern tabiriyle ‘motto’su, ‘her zorluÄŸa meydan okuma becerisi’ ile, ‘alışılmamış baÅŸarı kabiliyeti’ ile tanımlanabilir. ‘Alışılmış’ baÅŸarı, bir baÅŸarının gerçekleÅŸmesi adına gerekli olarak parametrelerin, koÅŸulların bir araya gelmesi halinde oluÅŸacak sonucun tahmin edilebileceÄŸi, öngörülebileceÄŸi bir süreci tamamlar. Türkiye’nin sadece bin yıllık tarihine göz atsak, en önemli meziyetimizin, kabiliyetimizin ‘alışmamış’ baÅŸarılara imza atmak olduÄŸunu rahatlıkla gözlemleyebiliriz. Bunun anlamı, görünür parametreler ve koÅŸullar altında, Türkiye’nin o konuda, o alanda ‘baÅŸarıdan’ çok, bir ‘baÅŸarısızlıkla’ karşılaÅŸma olasılığının yüksek olduÄŸuna iÅŸaret etmektedir.