Başbakanlık’tan talep geldi: “Türkiye’deki tüm oda ve birlik başkanlarını acil gündemle toplayın.” Ne zaman? 7 Ağustos günü… Yani Cumhurbaşkanlığı seçiminden üç gün önce…
Başbakan Erdoğan toplayacağı şûra ile reel sektörün sorunlarını dinleyip, bölgesel gelişmeler ışığında yaşanan problemleri konuşacakmış.
Önce kanunu, 2010 yılından bu yana da Anayasa’yı çiğneyerek, 5 yıldır Ekonomik Sosyal Konseyi toplamayan Başbakan’ın aklına düştü. Tesadüf işte…
Türkiye’nin tanınmış simalarını yanına katıp, stadyum açılışı bahanesiyle maç yapılması ve tüm televizyonların aniden canlı yayına geçmesi kadar tesadüf…
Peki ne olacak şûrada? Elbette Başbakan kimseyi dinlemeyecek; çıkacak kürsüye itirazsız ortamda başarılı ekonomi palavrasını anlatacak. Salonda bulunanlar alkışlayacak; adaylığına yarayacak birkaç gündemden bahsedip; konuyu kapatacak.
Oysa çok uzun zamandır reel sektör acı içinde kıvranıyor. Önce düşük kur nedeniyle yıllarca zarar yazdı. Ardından döviz fırladı; rekora koşan borcu ve döviz pozisyon açığı nedeniyle köşeye sıkıştı.
Başbakan sayesinde alternatif pazarlar olarak nitelendirilebilecek Afrika, Suriye, Irak pazarları kaybedildi. Rusya pamuk ipliğine bağlı… Şimdi geçip milletin karşısına ne diyecek? Dinlemeyecek ki, bu sorunun yanıtının önemi olsun.
İflas mahkemesine başvuran ihracatçı birliği başkanları ortadayken, insanlar büyük bir nakit sıkıntısında yaşarken, tahsilât probleminde kıvranırken, ekonomi iyi mi diyecek? Evet; diyecek. Çünkü korkudan kimse sesini çıkaramayacak.
‘Herkes yanına bir kişi alsın, işsizlik çözülsün’ dedi de; TOBB Yüksek İstişare yüzde 90’ları aşan oranla reddetti; ne oldu? Ertesi gün 16 TOBB şirketini Maliye bastı.
Reel sektör uzun zamandır can çekişiyor. Başbakan ‘faiz lobisi’ deyip; finansçılara çalışıyor. Sonra da sırt sıvazlıyor. Bizde bir laf vardır: ‘Hangi dağda kurt öldü?’ Şimdi Başbakan ‘acil’ koduyla ekonomik şûra istemiş. Niye?
Dert mi dinleyecek? Çözüm mü getirecek? Söyledikleri laftan öteye mi gidecek? Konuştuğu ile yaptıkları tutacak mı? Havuza para desen, onun zaten adresi de, muhatapları da bellidir.
Bu şûra çağrısı, her tarafından samimiyetsizlik ve seçim kokuyor. Acil bencillik başlığıyla gerçekleşebileceği açık bu toplantıdan ise cenazesi hazır ekonomide ancak reel sektöre nasihat, Başbakan’a da oy düşer.
Türkiye ekonomisi mi? Çalışanlar mı? Üretenler mi? Dün kimin umurundaydı ki, bugün olsun?