Dün ekonomi yönetiminin faizi artırmaktansa kurun artmasına izin verdiğini, cari açık nedeniyle bunu tercih ettiğini belirtmiştik.
■İthalat kur artışı yoluyla cazibesini kaybedecek ve kesilecekti.
■Kur artışı yanında yaşananlar zaten beklentileri bozduğu için, risk iştahı kaçacak, borçlanmalar kısıtlanacak, nakde geçme önem kazanacak, borçlanmadan kaçınılacak, yatırımlar duracak, üretim talep olduğu kadar devam edecek. Talep de mümkün olduğunca ertelenebilir.
■Bunun başında da konut, otomobil, dayanıklı tüketim ve mobilya geliyor. Gıda, ilaç, sağlık ve eğitim hizmetlerinde ise zorunluluktan dolayı talep azalması olmaz. Üretim ve talep bu kanaldan devam eder. Sonuçta büyüme oranı düşer.
■İthalatın pahalılaştığı ve azaldığı, büyümenin düştüğü bir ortam aynı zamanda cari açığın azalmasını beraberinde getirir. Bu da bütün bu olumsuzlukların belki tek olumlu yan etkisi.
■Kurların artmasının en çok vuracağı alan ise enflasyon. Enflasyondaki artış da, alım gücünü düşürerek hanehalkı ve bireylerin refahında azalmaya yol açar. Ekonomik istikrarı bozar ve Türkiye riskini artırır. Belli bir gecikmeyle faizleri de yanına çeker.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Habertürk Gazetesi)