İngiltere’nin AB’den ayrılması referandumu, en başta iyi bir küreselleşme aktörü olan İngilizlerin aleyhine, kendilerini adaya hapseden ve Birleşik Krallık’tan yeni ayrılıkları tetikleyecek ve ekonomide rekabet gücünü düşürücü bir sonuç yarattı. Sonra da AB’de dağılmaya giden yolu açtığı gibi, yeni bir yapılanmayı tetikleyecek.
-Tam bir beklenmeyenle karşı karşıya kalan küresel piyasalar da ters köşeye yatmış oldu. Bunda bir milletvekilinin öldürülmesinin sinyal olarak algılanması, bahis şirketlerindeki sonuçların Brexit ihtimalini azaltıcı yönde gelişmesinin de etkisi oldu. Özellikle dünyanın en büyük finans merkezi Londra’nın Brexit karşıtı olması, hem piyasaları etkiledi hem de bahislere katılımı yükseltti ve geneli yansıtmayan bir görüntü verilmesine yol açtı. Bu da son ana kadar “siyah kuğu”nun fark edilmesini engelledi.
– “Brexit’e evet” çıkmasında İngiltere taşrasının verdiği oylar belirleyici oldu. Türkiye’yi, Ortadoğu’yu dahi bilen ülkenin kendi içini tanıyamaması söz konusu olamaz. Böyle bir sonucun çıkabileceği elbette biliniyor olsa gerek. “Cahilin elinde bir sandık, olur bomba” sözü, ünlü İngiliz siyasetçi Winston Churchill’e aittir. Üstelik İngilizler bir şeyi iyice ölçüp biçtikten, planladıktan sonra yapar. “10 düşünüp iki söyleyen, bir yapan” bir toplum için böyle hayati bir konuda “Yaptık bir referandum, seçmen böyle istedi” olmaz.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ. (Habertürk Gazetesi)