649 sayılı KHK’ye yapılan ekin yarattığı tartışma

Avrupa BirliÄŸi Bakanlığının TeÅŸkilatlanmasıyla ilgili 649 sayılı KHK’ye eklenen bir madde bağımsız olarak görev yapan düzenleyici ve denetleyici on kurumun özerkliÄŸini ortadan kaldırdığı konusunda tartışma açılmasına yol açtı. Hükümet ile görev yaptıkları sektör arasında bağımsız kalarak çalışmaları gereken bu kurumların, bağımsızlıklarını kaybederek idari ve mali açıdan Hükümetin ilgili bakanına baÄŸlı hale geldiÄŸi öne sürüldü.

Avrupa BirliÄŸi Bakanlığının TeÅŸkilat ve Görevleriyle ilgili 649 sayısı KHK’ye eklenen bir maddede yer alan, “Bakan, baÄŸlı ilgili ve iliÅŸkin kuruluÅŸların, 5018 sayılı kanuna ekli (III) sayılı cetvel de yer alan kurumlar dahil her türlü faaliyet ve iÅŸlemleri denetlemeye tabidir ” konu tartışmalara yol açtı. Bu maddenin hayata geçmesi ile düzenleyici ve denetleyici bağımsız 10 kurumun durumunu tartışmalı hale getirdi.

Bu 10 kurum, 2003 yılında çıkan “Kamu mali ve Yönetimi ve Kontrol Kanunu”na baÄŸlı olarak bağımsızlık elde etmiÅŸ Düzenleyici ve Denetleyici kurumlar olarak Hükümet ve ilgili sektörler arasında bağımsız karar verebilecek konuma getirilmiÅŸlerdi. Yeni düzenleme ile bu on kurumun bağımsızlığını kaybettiÄŸi ve bakana baÄŸlı hale geldiÄŸi düşüncesinde olanlar, bu geliÅŸmeye karşı çıkıyorlar. Hükümet üyeleri ise, bu düzenleme ile kurumların bağımsızlığının ortadan kalkmadığını, sadece bakanlıkla irtibatının geliÅŸtirilmesinin amaçlandığını öne sürüyorlar. CHP bu eklenen madde ile kurumların bağımsızlığının ortadan kaldırıldığı iddiasıyla konuyu Anayasa Mahkemesine götürme kararında olduÄŸunu açıklıyor. Bağımsız kurumlardan EPDK ile yakın ilgisi nedeniyle açıklama yapan Enerji  Bakanı  Nihat Ergün ise, “Bu düzenleme bağımsız kurumların ve EPDK’nın  bağımsızlığını ortadan kaldırmıyor.  Sadece ilgili bakanlıkla iliÅŸkilerine düzenleme getiriyor” açıklamasını yaptı.

Kanun Hükmünde Kararname uygulaması ivedi karar alınması gereken konularda Hükümetin, Meclis’e getirmeden bazı kararlar alıp yola devam etmesine imkan tanıyor. Ancak, bu uygulama hem özelliÄŸi itibariyle tartışmalara yol açabiliyor. Hem de bu son KHK’de olduÄŸu gibi farklı iki konuyu birlikte torba içinde sunmasına olanak tanıyarak bu son olayda olduÄŸu gibi daha ciddi tartışmalara yol açabiliyor.

Sanırım 649 sayılı kararname eki nedeniyle başlayan tartışma ve bağımsız kurumların durumu  önümüzdeki günlerde de tartışma gündeminde yer alırken, bir yandan da Anayasa Mahkemesinde ele alınacaktır.

NOT:Bir dosttan gelen kitap

Nuri  Okutan’ı  Sakarya  valisi olarak atak genç bir idareci olarak iÅŸbirliÄŸi yaparken tanımıştım. tanımıştım. DostluÄŸumuz Trabzon ve Åžanlıurfa valiliÄŸi sırasında geliÅŸti. Son valiler kararnamesinde merkeze alındığını öğrendiÄŸim günlerde, postadan gönderdiÄŸi, Åžanlıurfa ile ilgili yazdığı kitabı geldi.!Bereketli Hilal’in Kilit Taşı Åžanlıurfa -Ötekisi olmayan ÅŸehrin monografisi-“Okutan, Åžanlıurfa’yı neden “Kilittaşı” olarak nietelediÄŸini şöyle anlatıyor:”Mihenk taşı madenin deÄŸerini ortaya çıkarır.Kilit taşı ise kubbenin ayakta durmasıni saÄŸlayan, kilit noktasındaki ilk yada son taÅŸtır. Kilit taşı çekildiÄŸinde kubbe çöker. Åžanlıurfa bu yanıyla bölgede kilit taşıdır; bu konumunu, dünya ve bölge konjonktrü  açısından deÄŸerlendirmek için, yelpazeyi geniÅŸ tutmak gerekir. Bugün OrtadoÄŸu, ağırlıklı Ä°slam anlayışının farklı felsefelerini oluÅŸturup benimseyen, farklı kimlikler, farklı mezhepler den oluÅŸan coÄŸrafya, Dengeler kimi yerde etnik kimlikler; kimi yerde mezhepler üzerine hassasiyet kazandırıyor. Okutan, bu yapısıyla kentin hem bölge hem OrtadoÄŸu bölgesi siyaseti açısından önemli dersler içerdiÄŸi düşüncesiyle, “Bereketli Hilal’in kilittaşı Åžanlıurfa” deÄŸerlemesini yapıyor.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir