Gezimatik!
Olmadı, olmuyor, olmayacak.
Taşıma dövizle ekonomi çarkı dönmüyor ne yazık ki.
Hep övünüyorduk, dünya ekonomisinden artık etkilenmiyoruz diye, ne oldu? Güvendiğimiz dağlara kar mı yağdı?
Hayır!
Stopajsız, vergisiz yüksek faize gelen sıcak para ürktü..
Bu nedenle, her toplumsal olaylarda ne deniyordu?
Aman ha yabancı sermayeyi ürkütmeyelim!
Gezi olayları yöntem değiştirerek devam ede dursun her nedense bu sefer tam tersi yapılarak eylemcilerin üzerine, üzerine gidiliyor.
Ne kadar ilginç değil mi?
Ama diğer yandan da, ekonomiden sorumlu makamlar ne kadar olumsuz ekonomik gelişme yaşanıyorsa, dönüp dolaşıp sorunu bu demokratik, toplumsal direnişe odaklıyorlar.
Notumuz artmıştı
Döviz düşmüştü
Faizler yerlerde sürünüyordu
Borsa coÅŸmuÅŸtu
Ama her ÅŸey tepetaklak oldu.
Neyse ki ‘’gezimatik’’ tüm bu olumsuzlukları aklayıp, pakladı!
Eh artık ne kadar tutarsa?
Yabancı sermaye nereden ne zaman çıkacağını bize soracak değil ya? Bir anaparasına birde aldığı faize bakar, kor sepetine, sonrada;
‘’Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna’’ der ve arkasına bakmadan gider elbette.
Lobiydi, hobiydi diye kızmak onlara bir anlam ifade etmez, bunu hala anlayamadıksa? bu onların değil bizim hatamızdır.
Buraya kadar olan ekonomik olaylara yapıştırılan kulplar, kamuoyunu böyle düşünmeye iten kasıtlı saptamalardır. İşin aslı ise çok farklı, gelişmekte olan ülkelerde ki son on yılda oluşan, yeni ekonomik yapının sonuna gelindi!
Temeli, çalışanların ücretlerini, sosyal giderlerini git gide kısan, çalışma sürelerini uzatan ve milli gelirlerin, sermaye ve üst gelir guruplarına daha çok aktarılması, ücretlilere ise tam tersi yansıtılması sonucunda oluşan, güçlü bir sosyal tepkinin öncü fay hareketleridir.
Ayrıca son bir ay içersinde bir yandan yabacı çıkışları oluyor derken diğer yandan 1.9’lara gelen doları düşürmek için dalgalanmanın önüne merkez bankasının döviz satarak, mendirek oluşturması ve dalgaları engellemeye çalışması, kimin işine yaradığını ve bu kısa süreçte ulusal birikimlerden haksız kazançlar sağlayıp sağlamadıklarını, sadece yerliler için değil, yabancılar açısından da değerlendirmemiz gerekmez mi?
Sözün özü;
Neyle yıkarsanız yıkayın, bu ekonomik leke eninde sonunda devalüasyonla, paramızın değer kaybetmesi ile temizlenecektir.
Yani? Â
Gene fatura bize, yerlilere ödetilecektir.