Bu soru son günlerde çok fazla sayıda soruldu.
Hemen şunu söyleyeyim ki; bir para biriminin değerini birçok faktör etkiliyor ve bu konuda yapılmış birçok bilimsel çalışma, geleceğe ilişkin tahmin yapmanın zorluğunu çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Fakat Pınar Yeşin tarafından yapılan son bir çalışma, bir ülkenin temel makro ekonomik faktörlerinin (fundamental faktörlerin) reel efektif döviz kurlarının geleceğine ilişkin başarılı tahminler ortaya koyabileceğini gösteriyor (İngilizce olan bu çalışmaya ulaşmak için burayı tıklayınız).  Bu sonuca tabi ki şaşırmadım. Ülke paralarının hareketleri, ülkenin makro ekonomik verilerinin bir yansımasıdır.
Bu durumda bir ülkenin parasının geleceÄŸine iliÅŸkin tahmin yapıyorsanız, döviz kurunu etkileyen makroekonomik veriler için de varsayımlar yapmanız gerekiyor. Normal ÅŸartlar altında döviz kurlarını belirleyen en güçlü iki etken enflasyon ve faiz’dir. EÄŸer siz, gelecekte enflasyonun yükselmesini beklediÄŸiniz için, döviz kurlarında artış bekliyorsanız enflasyon düşerse tam tersi olabilir. Yani geleceÄŸe iliÅŸkin varsayımlar ortaya koymadan ileriye dönük kur tahmini yapmak anlamsızdır ve atmasyon olması ihtimali yüksektir.
2017 yılına ilişkin Dolar/TL kur tahmini yapmadan önce varsayımlarımı ortaya koyayım;
-  Trump Çin’e vergileri artıracak ve korumacı politikalara en sert ÅŸekilde baÅŸvuracak : Bu konuda son 1 haftada yaklaşık 5-6 tane video izledim. ABD’de yazılmış olan “Death By China” isimli bir kitap var. BaÅŸlığını “Çin tarafından Öldürülüyoruz” ÅŸeklinde çevirmenin en doÄŸru olacağını düşündüm. Bu kitabı Harward Ãœniversitesinden Profesör Peter Navarro yazmış. Åžimdi bu kiÅŸi Trump tarafından Dış Ticaret Ä°liÅŸkilerine bakması için getirildi. Bu videoları izlediÄŸinizde, Trump’ın gerçekten de seçim öncesi bir söylemden ziyade, içindeki kızgınlığı döktüğünü görüyorsunuz. BaÅŸta Meksika olmak üzere, ABD’ye ihracat yapan diÄŸer ülkeler de bundan nasibini alacaktır.  Dolayısıyla  bu varsayımımın çok doÄŸru bir varsayım olduÄŸunu düşünüyorum.
- Trump’ın korumacı politikaları ABD’de enflasyonun kısa sürede alevlenmesine neden olacak : EÄŸer ithal mallarına vergileri artırırsanız, kısa vadede aynı malları aynı fiyata ülke içinde üretmek mümkün olmadığından, enflasyon üzerindeki artırıcı etkisi kısa sürede görülür. Trump ayrıca yoÄŸun bir alt yapı yatırımına baÅŸlayacağı ve vergileri %15’e düşüreceÄŸi mesajlarını da verdi. Bunların toplu etkisi, enflasyonun hızlı bir ÅŸekilde artması olacaktır.
- ABD’de enflasyonun yukarı gitmesi, FED’in 2017’de en az 2, en fazla 4 defa faiz artırmasına neden olacak: FED üyeleri zaten Aralık ayında yaptıkları toplantıda 2017’de 3 defa faiz artıracakları sinyalini verdiler. Bu aÅŸamadan sonra Dolar endeksi (ABD dolarının, diÄŸer önemli altı ülke parası karşısındaki deÄŸerini gösteriyor) hızla yükseldi ve 100 seviyesini geçti. Bundan sonraki süreçte yükselmeye devam etmesi olasılığı çok yüksek (aÅŸağıdaki teknik grafiÄŸi inceleyiniz).
- Türkiye’de Politika faizinde fazla bir deÄŸiÅŸiklik olmayacak: Politika faizinin en azından ilk altı ayda çok fazla deÄŸiÅŸmeyeceÄŸini, belki 25 baz puanlık bir artırım daha görebileceÄŸimizi ama radikal bir faiz artırımı olmayacağını varsayıyorum.
- Türkiye’de enflasyon bir ara çift haneli sayılara ulaÅŸabilir. Bugün açıklanan Aralık ayı enflasyonu %1.64 oldu.  Döviz kurlarındaki artış üretici fiyatlarına girmeye baÅŸlamıştı ve ÅŸimdi de Tüketici fiyatlarına da yansımaya baÅŸladı. Döviz kurlarındaki artışlar enflasyona izleyen 10-15 ay boyunca yansımaya devam edebiliyor. Ä°lk etki yüksek olurken, kur artışının enflasyon üzerindeki etkisi zaman içinde zayıflıyor. Son yapılan çalışmalara göre döviz kurlarının fiyatlara geçiÅŸkenliÄŸi %29 civarında (Bu veriyi Merkez Bankası Eski BaÅŸkanı Sayın DurmuÅŸ Yılmaz KOCAV’da yaptığı sunumda verdi). %29 sayısı neyi ifade ediyor? EÄŸer döviz kurları %10 yukarı gitmiÅŸ ve geri gelmemiÅŸse ve ekonomik birimler kurun artık düşmeyeceÄŸine inanmışlarsa enflasyon üzerindeki etkisi %10’un %29’u civarında olacaktır. Yani yıllık enflasyonu 2.5-2.9 puan arasında  katkı yapması beklenebilir.
- Cari Açık  şu anki seviyelerinden aÅŸağı gelmeyecek: 2016 yılında cari açık geriledi ama yılın ikinci yarısından itibaren artmaya baÅŸladı. Petrol fiyatlarındaki gerileme bunda etkili oldu. Ama, Rusya uçağının düşürülmesi ve terör olaylarını artması ve büyük ÅŸehirlerde de kendini göstermesi sonrasında, turizm sektöründe 10 milyar doların üzerinde bir kayıp yaÅŸandı. 2017’de petrol fiyatlarının 50 dolar civarında olması bekleniyor. Turizm sektöründeki yetkili ağızlar 2017’nin de Turizm açısından kayıp bir yıl olabileceÄŸini belirtiyorlar. Öte yandan içeride faizleri düşük tutarak toplam harcamaları artırarak büyüme yolunu seçmiÅŸ durumdayız. Bu durum ithalatı da artırıcı etki yaparak cari açığın yeniden 40 milyar dolarların üzerine çıkmasına neden olabilecektir.
- Trump’ın korumacılık politikaları direkt olmasa da dolaylı olarak geliÅŸmekte olan ülkeleri olumsuz etkileyecektir. Fakat, Türkiye üzerindeki etkisinin çok güçlü olmasını beklemiyorum. Çünkü, biz dış ticaret açığı veriyoruz.
- Åžu an var olan jepolitik ÅŸartların 2017’de de benzer ÅŸekilde devam edeceÄŸi varsayımını yapıyorum.
Aşağıdaki grafik dolar endeksinin haftalık hareketlerini gösteriyor.
Dolar endeksinin uzun bir süredir yükselmesinin nedeni,  aslında basılan ABD dolarlarının artık geri çekilmeye baÅŸlanmasıdır.  GrafiÄŸe dikkat ederseniz, 2013 sonrasında sert yükseliÅŸin baÅŸladığını görüyoruz. Dolar endeksi 2001 yılında 120 seviyelerinin üzerindeydi. 2008 yılının başında  dolar en dip seviyeye ulaÅŸtı. 2008 krizi ile birlikte 90 seviyelerine yaklaÅŸtı ama ABD’de hızlı bir para basma operasyonu baÅŸladıktan sonra 2011’de  tekrar 70 seviyelerine yaklaÅŸtı. Avrupa birliÄŸinde sorunların artması üzerine (Yunanistan krizi, Ä°spanya ve Ä°talya faizlerinin yükselmesi dönemi) 2012 yılında DXY endeksi yeniden 80 seviyelerinin üzerine çıktı. Fakat 2015 yılından itibaren FED’in artık parasal geniÅŸlemeyi bitirip, faiz artışlarının konuÅŸulmaya baÅŸlanmasıyla birlikte,  100 seviyelerine kadar yükseldi. Bu seviyeyi aÅŸması ise, Aralık ayındaki toplantıda faiz artırılacağı beklentisiydi ve nitekim 2016’nın son toplantısında faiz 25 baz puan artırıldı. EÄŸer, son faiz artışından sonra çok uzun bir süre faiz artışı beklenmiyor olsaydı, DXY endeksinde ciddi gerilemeler görebilirdik. Fakat, 2017’de  3 tane daha faiz artırımı beklentisi ABD dolarının deÄŸer kazanmaya devam etmesine neden oluyor.
Bu grafiÄŸe teknik olarak bakacak olursak, 2001 yılındaki 120 seviyesinin üzerinden 2008’deki dip seviyeye kadar çizilen Fibonacci geri dönüş çizgilerine göre, %61.8 çizgisi yukarı kırıldı. Teknik olarak bunun anlamı, Dolar endeksindeki yükseliÅŸ trendi devam edecek. Bu yıl içinde DXY endeksinin 110 seviyesine ulaÅŸtığını görebiliriz. En önemli destek ise 95 seviyesinde bulunuyor. Bu yıl Avrupa’da olacak 4 seçim sırasında, Euro-Dolar paritesi 1 seviyesinin altına gerileyebilir. Bunun anlamı ise DXY endeksinin yükseliÅŸini sürdürmesidir. Bu tür bir ortamda TL’nin deÄŸer kazanması olasılığı çok düşük görüyor. Åžu an dolar/TL kuru 3.50 ile 3.60 arasında hareketler yapıyor. DXY endeksi dünden bugüne sert bir artış yaÅŸarken, dolar/TL kurunun da hem açıklanan Aralık enflasyonunun beklentilerin çok üzerinde gelmesi hem de DXY endeksindeki yükseliÅŸ nedeniyle 3.53 seviyelerinden 3.59 seviyelerine kadar çıktığını gördük.  DXY endeksi ÅŸu an 103 civarında bulunuyor.
FED’in 2017 ilk toplantısı Ocak ayının sonunda olacak. Bu toplantıda bir faiz artırımı beklenmiyor ama bundan sonraki toplantı 15 Mart civarında olacak. Büyük bir olasılıkla, FED’in Åžubat başındaki toplantısı sonrasında Dolar endeksi Mart ayı toplantısını satın almak üzere yükseliÅŸine devam edebilir ve Mart ayının ortalarından önce 108-110 aralığına ulaÅŸabilir. Bu tür bir durumda, diÄŸer ÅŸartlar aynı kalmak koÅŸuluyla, Dolar/TL kurunun da 3.75-3.85 aralığını test etmesi olasılığı yükselir. Bu nedenle dolar/TL kurunun  3.45-3.50 aralığında güçlü bir desteÄŸi oluÅŸtu. Zaman zaman olumlu geliÅŸmeler nedeniyle, 3.50’nin altına düşüş olursa, bu seviyelerde talep artabilir.  Gözünüz DXY endeksinde olmalı. DXY endeksi 120’ye gidecek olursa doÄŸal olarak DOlar/TL kuru çok daha yüksek seviyelere yükselmek zorunda kalabilir. Bu nedenle bu endeks izlenmelidir.
Son Söz: Dünya 2017’ye girerken, küresel ekonomiler bazında çok radikal deÄŸiÅŸiklikler bizi bekliyor ve biz ekonomi olarak bu deÄŸiÅŸime  ne kadar hazırız sorusunun cevabı henüz yok. 2017 yılı bence uluslararası iliÅŸkilerin ciddi biçimde kötüleÅŸtiÄŸi ve bunda Trump’ın katkısının çok yüksek olacağı bir yıl olmaya adaydır. Avrupa’daki seçimlerde radikal partilerin, anketlerde önde gidiyor olması da, AB’nin geleceÄŸine iliÅŸkin belirsizliklerin artmasına neden olarak Euro-Dolar paritesini aÅŸağı yönlü baskılamaya adaydır. Bu tür bir döneme girerken, tasarruflarınızı artırmaya bakınız. Geçen ay açıklanan konut fiyatları endeksi yıllardır ilk defa bir ayda düşüş kaydetti. Bu veri aslında önemsiz gibi görünen ama çok çok önemli bir veridir. Ä°nÅŸaatçılar konut satışlarının bıçak gibi kesildiÄŸini söylüyorlar. Merkez Bankası’nın döviz rezervleri 96 milyar dolar civarına gerilerken, altın rezervlerinde de sert gerileme olmuÅŸ durumda (UÄŸur gürses’in bu konudaki yazısını okumak için tıklayınız). Her ne kadar serbest dalgalı kur rejiminde, MB yüksek miktarda döviz rezervi bulundurmak zorunda olmasa da, rezervlerin geriliyor olması da olumlu deÄŸil. Sabit kur sistemlerinde Merkez Bankaları döviz kurunu savunabilmek için, çok yüksek niktarlarda döviz rezervleri bulundurmak durumundadırlar.
Kaynak:Â https://twitter.com/ugursesÂ