160 milyar $’a yaklaÅŸması beklenen sermaye çıkışlarının etkisi ile gündemden düşmeyen Rusya-Ukrayna krizi, Güneyde OrtadoÄŸu’daki gerginlik, Batıda Avrupa’nın borç krizinin artarak devam etmesi, Asyada Japonya’nın resesyonun tekrar içine girmesi Çin de ise yüksek büyüme dönemlerinden % 7 – % 7,5 seviyelerine çekilmeyi bekleyen bir Dünya ekonomisi 2015 senesinde bizi bekliyor.
Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere ise, % 3 üzerinde bir büyüme ile 2015’i güçlü şekilde bitirecek iki ülke olarak karşımıza çıkıyor.
2014 senesinin ilk çeyreği itibari ile gündeme gelen ve 2014’ün hemen hemen tamamında siyasi ve ekonomik gündemin ilk sıralarında yer alan Rusya-Ukrayna Krizi’nin 2015’e daha ılımlı bir süreçde girmesi belki de krizin sonlanması beklenirken, durumda şu ana kadar herhangi bir iyileşme gözükmüyor. Avrupanın Rusya’ya karşı uyguladığı ekonomik ambargoya karşılık aynı şekilde Rusyanın da ekonomik ambargoya karşılık vermesi özellikle Almanya ve Fransa’yı önümüzdeki süreçde etkilemeye devam edecek gibi gözüküyor. Bugün Avrupa ekonomisinin en güçlü ekonomilerinden olan Almanya ve Fransa, Rusyaya yaptırımlar nedeni ile imalat sanayi, sanayi üretimi, ihracatda kayıplar yaşamaya devam ediyor. Enerji maliyetlerinin gerilemesi Rus ekonomisini etkilediği gibi, Fransız enerji şirketleri ve Almanya sanayi sektörü ambargo etkisi ile kayıplar yaşıyor. Dolayısı ile Rusyadaki ekonomik krizin 2 yıl süreceği beklentisi 2015’e damgasını vururken, risklerin Avrupa Ekonomisini de etkileyebileceğini unutmamak gerekiyor.
Euro bölgesi ise, Ekim ayının son çeyreğinde Draghinin 1 trilyon €’luk yeni bir parasal genişlemeyi başlatması ile Avrupa krizinin çözüleceği beklentisini artırırken, Rusya’nın ekonomik ambargoya karşılık vermesi, Draghinin elini zora sokuyor. Parasal genişlemenin başarılı olabilmesi, herşeyden önce Rusya ile ilişkilerin düzelmesinden geçiyor. Diğer yandan Avrupada işsizlik, ekonomik durgunluk giderek artıyor. 2015 büyüme beklentisi % 1,7 gibi son derece zayıf kalmaya devam ediyor.
Rus ekonomisi ise, 2015 büyümesi olarak % 0 büyüme beklentisi ile karşı karşıya. Bütçe gelirlerinin % 51’inden fazlasının enerji ile karşılandığı ülkede petroldeki gerileme maliye politikasını etkilemeye devam ediyor. Rublede ki değer kaybı, faizlerde % 11,70’e dayanan yükselişe rağmen 2015 de Rublenin değer kazanması ekonominin iyileşmesine bağlı olacak gibi gözüküyor. Özellikle 2 yıl boyunca ekonomik krizin etkilerinin devam etmesi sanayi ve ihracatı önemli ölçüde etkileyecek gibi gözüküyor.
Çin ekonomisi ise açık ara, 2014 de en güçlü büyüyen ekonomi yolunda ilerlemeye devam etti. 2015 de ise % 7civarında bir büyüme beklentisi hakim. Ancak Avrupa’daki krizin etkileri Çin’i 2015 de yavaşlatmaya devam edecek gibi gözüküyor.
ABD ve İngiltere Ekonomisine gelince, şüphesiz Amerikan ekonomisi 2015’e tahvil alımlarını azaltma sürecini sonlandırarak giriyor. Muhtemelen beklentiler, 2015 de faiz artırımının yapılacağı yönünde kimilerine göre ise 2016 yılına kalabilir. Ekonomik göstergeleri incelersek, enflasyonda % 2 seviyelerine henüz ulaşılmamış olmasına rağmen, 2015 de % 2 seviyesinin aşılabilme olasılığı kuvvetleniyor. İşsizlik de ise 2015 de % 5,5’e gerilemesi kuvvetle muhtemel gözüküyor. Özellikle enflasyon ve istihdamda ki iyileşme sürecinin devam etmesi, faiz oranlarının artırılmasını güçlendiriyor. Muhtemel faiz artırımının en erken Mart 2015 en geç ise Haziran 2015 sonunda olma ihtimali ise hala yüksek. Gelişen piyasalarda yüksek cari açık sorunu yaşayan ülkelerde dış finans kaynağı sıkıntısının Doların güçlenmesi ile birlikte ortaya çıkması Gelişen ekonomilerde makro ekonomik dengeleri zorlayacak gibi gözüküyor.
2015 senesinin tüm dünya insanlarına sağlık, mutluluk, huzur ve başarı getirmesi dileği ile.
NOT: Bu yazı “EkoAvrasya dergisi” 2015 sayısı için hazırlanmıştır.
Dr. Ä°smet DEMÄ°RKOL
Ekonomist
Tweets by drismetdemirkol
http://bigyatirim.blogspot.com/