Mayıs ayında sanayi üretimi yüzde 5.9 arttı. Bu düzeyi ile yüzde 3.2 olan beklentilerin de bir hayli üzerine çıktı. Yılın ilk çeyreÄŸinde yüzde 2.8 artan sanayi üretimi ikinci çeyreÄŸin iki ayında ortalama yüzde 3.7’ye çıktı. Yılın ilk çeyreÄŸine göre giderek hızlanan bir artış söz konusu. Yüzde 2.8 üretim artışı ile yüzde 3.2 milli gelir artışı yakalandı.
Ä°kinci çeyrekte sanayi üretimi ortalamasının yüzde 3.7’ye çıkması ile GSMH’nin yükselmesini de kesinleÅŸtirdi.
■Çünkü sanayi üretiminin daha yüksek olmasının yanında bu yıl tarım üretiminin yağışların iyi gitmesiyle tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkması beklenebilir. İkinci çeyrekten itibaren tarım üretiminin artması büyümeyi de pozitif yönde desteklemeye başlayacak.
â– Ãœretim artışları dışında baz etkisi de giderek büyümeyi yükseltici etki yapacak. Geçen yılın ilk çeyreÄŸinde yüzde 11.9’luk, ikinci çeyreÄŸinde yüzde 9.1 ‘lik, üçüncü çeyreÄŸinde yüzde 8.4’lük ve son çeyrekte yüzde 5.2 büyüme gerçekleÅŸmiÅŸti. Baz etkisi açısından yılın en kötü çeyreÄŸi geride kaldı. Ä°kinci çeyrekten itibaren baz etkisi düzeliyor.
■Haziran ve temmuz ayında, mayısa benzer bir hızı yakalamak baz etkisinin gücü bakımından zor olabilir. Geçen yılın haziranında sanayi üretimi yüzde 7.1, temmuzda da yüzde 10 artış kaydetmişti. Bu iki ayda üretim hız kestikten sonra ağustos ayı ile birlikte baz etkisiyle yeniden ivme kazanabilir.
İÇ TALEBÄ°N CANLANMASI: Ayrıca mevsim ÅŸartlarından dolayı ilk çeyrekte iç talebin dibe vurduÄŸu tahmini yapılabilir. Kar yağışının bol olması, ulaşımı bazı bölgelerde engelledi. Ulaşım zorluÄŸu doÄŸal olarak tüketimi sınırlamış olabilir. Nitekim sanayi üretiminin açıklanması üzerine dün bir açıklama yapan Ä°stanbul Sanayi Odası BaÅŸkanı Tanıl Küçük “Bu iç talebin yeniden artmaya baÅŸladığını gösteriyor” dedi. Kabul etmek gerekiyor ki, bu yıl büyüme düşecek. Ama yine de yıllık resmi tahmin olan yüzde 4’ün üzerinde, yüzde 5’lik bir gerçekleÅŸmeye doÄŸru gidiyoruz. Bu oranın üstüne çıkılması altında kalınmasından daha yüksek olasılık gibi geliyor bize. Böyle bir büyüme oranı da geliÅŸmekte olan ülkelerin ortalamasıyla paralel.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ.