Rota çizmek!

Hep deriz, bir rota çizmek lazım böyle olmuyor diye.

O halde bu konuya bir değinelim.

Özelliklede üç bir yanı deniz olan ülkemizde ve şu sıcak yaz günlerinde, her kesin sahillere akın ettiği bir dönemde, rota mutlaka gerekli, yoksa bir anda her şeyimizi kaybetmiş bir can simidi ile denizin ortasında kalmamız hiçte yadırganmamalı.

Her şeyden önce mevcut teknemizin ya da gemimizin su çekimini, enini, boyunu ve yaptığı sürati yakıt kapasitesini, deniz dalga boylarına göre mukavemetini, avara edeceğimiz ve gidip aborda olacağımız limanın derinliklerini ve iskele özelliklerini de bilmemiz gerekir.

Bunları bir köşeye kaydettikten sonra bölgenin deniz haritasını önümüze açıp, elimizde bir paralel cetvel ve pergel yardımı ile rotamızı çizmeye başlayabiliriz. Kayalıklar, sığlıkları dikkate alıp, gideceğimiz limana kadar rotamızı çizebiliriz artık. İşlem tamamlandıktan sonra da saatte ki hızımız kadar mil mesafe pergelimizi açar, kalkış limanından harekat saati ile başlayıp, her saat başını rota üzerine kaydederiz. Böylece hangi yerleri gece ya da gündüz geçeceğimizi de görmüş oluruz.

Eğer belirli bölgelerde risk var gündüz geçmeyi istiyorsak? Kalkış saatimizi buna göre planlayabiliriz. Keza varış limanında bulunma zamanını da, bu şekilde ayarlayabiliriz.

Elbette sadece bunlar yeterli değil. Geçtiğimiz sularda ki meteorolojik durumu da daha önce değerlendirmemiz, ani hava değişikliklerinde ise en yakın ada ve uygun sahilleri de düşünmemiz ve planlamamız gerekecektir.

Tüm bunlara bakarak sakın ola limandan hareket etmeyin. Son olarak da yakıt, su ve haberleşme sistemleri ile gıda stoklarınızı da kontrol etmeniz gerekecektir. En önemlisi de can yelekleri ve sallarıdır. Bu malzemeler bir aksesuar değil, tam tersi her şeyinizi kaybedeceğiniz anda sizin yaşamınızı kurtaracak en önemli malzemelerdir.

Eh artık gönül rahatlığı ile limandan avara edip, enginlere açılıp, tüm güzellikleri sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Tüm bunlara rağmen gene de bir eksiğimiz var sayılır. Küçük bir acil yardım ecza dolabı ve deniz tutmalarına karşı hap!

Şimdi bizde nerde tekne, nerde gemicik diyorsanız? Benimde kastım zaten bu değildi elbet. Hani dedim, gemi rotası böyle bir çalışma ve araştırma sonrası çizildiğine göre, paranın ya da yatırımların rotasını çizerken, neden bu kadar titiz davranamıyoruz? Ben buna dikkat çekmek istedim.

Şimdi siz anaparanızı ya da sandalcık kadar küçük yatırımlarınıza şu dönemde bir rota çizmek istiyorsanız? Teknenin yerine yatırımlarınızı, limanlar yerine enstrümanları, ve tüm diğer değerlere de, Suriye dahil tüm siyasi ve ekonomik meteorolojik olayları koydunuz mu? Size uygun en güzel yatırım rotasını elde etmiş olacaksınız.

Daha önce küçük yatırımcıya paçal yapın demiştim, örnek olarak her kesimce bilinen ISCTR bakarsak hemen, hemen bir, bir buçuk ay içersinde 1,20 TL hisse başına getiri yapmış gözüküyor. Buda en azından bu kısa süreçte yüzde 34 lük bir getiri demektir. Yani barometre süratle düşüyor, termometre yükseliyorsa, bu güneyli kuvvetli fırtınalara işaret olabilir. Dikkatli olmakta yarar var.

Suriye konusunda ne kadar haklı olduğum ortaya çıktı. Ben elbette haksız çıkmayı yeğlerdim ancak, bu kadarını ben bile tahmin edememiştim. Başbakanın hiddetli beyanlarının bir çatışmaya gitmeyeceğini zaten önceden de belirtmiştim ama Suriye’nin, uçağımızı düşüreceğini hiç aklıma getirmmiş, bu olaya rağmen bizim bu kadar soğukkanlı(!) olacağımızı ise hiç ama hiç düşünemiştim. Bu da ekonomik durumumuzun dış siyaseti ne kadar etkilediğinin ve ne durumda olduğunun bir belgesi, göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Yani daha da dikkatli olunmalıdır.

Sözün özü;

Montequieu diyor ki

Gideceği limanı bilmeyene hiçbir rüzgardan fayda gelmez!

Ne kadar doğru… Önce bir liman seçmek, sonra ona ulaşmak için güzel bir rota çizmek hepsi bu kadar.

Çölden esen sıcak para rüzgarları kesildiğinde(!) en güzel ve her tekneye uygun liman ise ”dolar” olarak gözükmektedir.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun Yanıtı iptal et