Biri dünya sanayi devi…
En büyük silah tüccarı…
Petrol üreticisi ve işleyicisi…
Aynı zamanda bilimsel gelişmelerin öncüsü…
Sözde en ileri özgürlükler ülkesini…
Diğeri de nerede ise en tutucu…
Şerri değerlerle yönetilen…
Petrol üretim devi kapalı bir toplumu yönetiyorlar..
Her fırsatta dünya kamuoyu önüne çıktıklarında açıyorlar ağızlarını yumuyorlar gözlerini..
Biri diğerine, diğeri öbürüne;
Terörist.. Kafir.. Katil.. Cani.. Ayağını denk al saldırırım..
Sen saldırırsan bende uranyumu zenginleştiririm..
İran’a ambargo uygulatacağım..
Bende kıtalar arası füze denemesi yapıyorum..
Siyonist..
Sende Titansın..!
Bu muhteremler arasında geçen ağız dalaşları.. Birde bunların bakanları arasındakiler var ki başlı başına bir kitap olur. Ama her nedense, sekiz on yıldır sergilenen bu hasma ne tutumlardan şimdiye kadar,bırakın savaşı,iki taraf arasında bir mantar tabancası bile patlamadı..!
Araya kimi zaman BM’ler kimi zaman Rusya yada AB ve Çin giriyor ama bir türlü bu ağız dalaşı uçaklarla yapılan it dalaşına bile dönüşemiyor..!
Biri kah kiliselerde yada bir anma törenlerinde,diz çökmüş dua ederken..
Diğeri camilerde yada her ortamda,inancı ile boy gösteriyor..
Günler,aylar ve yıllar geçiyor.. Ne savaş var ne bir ciddi olay..
Ama!
Herkesin gözden kaçırdığı çok önemli bir gelişme var o da petrol fiyatları!
Üretimi bilemedin beş altı doları geçmeyen bu enerji maddesinin akıl almaz değeri. Yüz yirmi ile seksen dolar arasında.
Bir iniyor..
Bir çıkıyor..
Ne zaman?
Bu muhteremler susunca iniyor..
Konuşunca çıkıyor.. Yada arada sırada bir kasırga yada tufan olunca. Zaten o dönemlerde de sanki bu değerli zevat,ağız birliği etmişçesine susuyorlar! Bu süreçte,sadece petrolden mi kazanılıyor. Elbette hayır.. Birileri bu arada bol miktarda da silah satıp köşe oluyor.
Üsten bakıldığında ikisi de kendi inançlarına bağlı dini bütün insanlar. Ya birde alttan bakınca? İkisinin de görüntüsü aynı. Pantolon ceplerinden tıka basa tıkışmış dolarlar hatta dışarı fırlamış yerlere dökülüyorlar. Ya da Eurolar. Birde paçalarındaki kırmızı kan lekeleri. Tıpa tıp aynı. Üsteki tezat aşağıda her nedense hiç gözükmüyor. Bu arada globalleşen ya da küreselleşen dünyamızdaki diğer petrol üretici ülkeler ise avuçlarını ovuşturup çil,çil dolarların üstünde bu gösteriye alkış tutarken, enerji bağımlısı ülkeler, insanlarını ırgat gibi iki yada üç misli daha fazla çalıştırıp, aynı miktar petrolü daha pahalıya alıp, pantolonlarının arkasına yama yapıyorlar! Oysa tüm inançların ortak yanı nedir.? Hak yememe.. Adil olma.. Dürüst ticaret.. Kul hakkı.. Kardeşlik… Eşitlik.. İnsan hakları.. Daha neler, neler… Oysa bunların üst tarafları dua ederken, alt tarafları hiçte böyle görünmüyor değil mi? Açlık ve yoksulluğa bir yere kadar katlanılabilir ama ya dökülen kanlar ve yitirilen hayatlar ne olacak? Global dünyanın, horlanan küresel ülkeleri ve halkları bu danışıklı dövüşe daha ne kadar katlanacak? Yoksa bu adaletsiz düzen terörü.. Terörde bu düzeni besleyip yaşatmaya devam mı edecek..?
Bu yazıyı 09 Eylül 2006 tarihinde kaleme almıştım. Sadece G.W.Bush+M.Ahmedinejat olan başlığı ile o dönemde altmışla, seksen dolar arasında gezinen petrol fiyatlarını, günümüze uyarladım.
Hala İran petrol fiyatları düştükçe, Hürmüz boğazını kapatırım diye ortamı gereken, ABD de elinden geleni ardına koymuyor. Biz ve bizim gibi petrol bağımlısı ülkelerde, aynı ürünü bu sanal gerginlikler yüzünden misliyle pahalı almaya, üç beş kuruşluk indirimlerle de mutlu olmaya devam ediyorlar.