2011’de Enflasyon

Yeni yılın ilk günleri küresel mali piyasaları sevindirdi. Dünya borsaları yükseldi. Euro dolara karşı az da olsa değer kazandı. Parite tekrar 1.30’a geldi. Euro bölgesinde tünelin ucunda ışık görüldü mü? İyimserler arasında yer aldığım biliniyor.

İçeride Merkez Bankası mali kesimle bilek güreşini sürdürüyor. Her gün döviz satıyor. Ancak, bu şekilde çektiği TL’yi para piyasasına geri vermiyor. İşin püf noktası buradadır. Bankaların döviz almak için önce TL bulmaları gerekiyor.

Bilek güreşinde kim önce pes eder? Hangisinin cephanesinin önce biteceğine bağlıdır. Merkez Bankası’nın döviz rezervi mi? Yoksa bankaların TL likiditesi mi? Macera filmi gibi; heyecanla izliyorum.

Rekoru bol yıl

Aralık enflasyon verileri TÜİK tarafından açıklandı. Tüketici fiyatları aylık yüzde 0,6, yıllık yüzde 10,5 arttı. Böylece 2011’de Türkiye ekonomisinin kırdığı rekorlara bir rekor daha eklendi. Son yedi yılın en yüksek yıl sonu tüketici enflasyonudur.

“Yıl sonu” sözcüğü önemli. Çünkü bu süre içinde yıllık enflasyonun daha yüksek olduğu aylar var. 2006’da (temmuz ve eylül), 2007’de (mart-nisan), 2008’de (mayıs-kasım arası) yüzde 10,5’un üzerine çıktı. Hatta 2008’de yüzde 12’yi bile gördü.

Ancak enflasyon 2011’de bir başka rekor daha kırdı. Martta yıllık tüketici fiyat artışı yüzde 4’e geriledi. “Tarihi” sözcüğünü korkmadan kullanabiliriz. Çünkü son kırk yılın en düşük değeridir.

Bu da enflasyon açısından 2011’i ilginç bir yıl yapıyor. Dip ve zirve arasında 2.5 kat oynuyor. 2003 bazlı serinin en sert hareketidir. Aşağıdaki grafik yıllık TÜFE’nin 2001’deki seyrini bize hatırlatıyor.

Eğilimler değişmedi

Yükselme eğilimi sonbaharda belirginleşti. Kasım verilerinden sonra tüketici fiyat artışının yılı çift hanede bitireceğini söyledim. 2011’in son yazısında verdiğim tabloda enflasyon için yüzde 10,4 dedim. Yarım puan üzerinde geldi.

Yeni bilgi var mı? Kasımı değerlendiren yazımda yükselişi üç dışsal etkene bağladım: Gıda fiyatları, dolaylı vergiler ve TL’nin değeri. Ancak fiyatlama davranışlarının değişmediğini vurguladım. Kira artışını örnek verdim.

Aralık sonuçları bu analizle uyumlu çıktı. Kirada hem çıplak yıllık artış hem mevsim etkisi temizlenip yıllandırılmışı yüzde 5 civarında yatay seyrediyor. Meraklısına not: Kuaför fiyatları da enflasyonu altında ve kıpırdama yok. Yani nispi fiyatlar değişiyor. Önemli; ayrıntısına gireceğim.

Bundan sonra ne olur? İlk çeyrekte çift hanede kalır. Sonrası büyük ölçüde gıda fiyatlarına bağlıdır. Yani iki yönlü sürprizlere açıktır. Yılın ikinci yarısında düşmeye başlar. Bu çerçevede 2012 tahminimi (yüzde 6,5) tutuyorum.

Yorumunuzla Bu Yazıya Katkıda Bulunun

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir