Yeni teÅŸvik konusunda Anadolulu sanayici dostlarımla konuÅŸurken onların da ekonomi bakanı ÇaÄŸlayan’la aynı düşüncede olduklarını üretim ve istihdamı artırıcı, ithalatı ve cari açığı azaltıcı özellikler taşımasının doÄŸru olacağına inançlarını ortaya koydular. Bir önemli sanayici dostum, nasıl olması gerektiÄŸini belirtirken, “Ayarı doÄŸru vermek gerekir” diyerek önemli bir özet yaptı…
Ekonomi Bakanı Zafer ÇaÄŸlayan tekstil ithalatına getirilen ve sektör içinde tartışmalara neden olan ek vergi konusunda, “Ek vergi kararnamesinde BaÅŸbakan ve 25 bakanın imzası var. Haksız ithalatın Türk üreticisine verdiÄŸi zarar ziyan benim öncelikle çalışmam gereken konudur. Benim görevim Ali’in, Ahmet’in, Mehmet’in istihdamını saÄŸlamaktır. Çin’deki, Pakistan’daki, BangladeÅŸ’teki, Hindistan’daki, Vietnam’daki istihdamı saÄŸlamak beni görevim deÄŸil” diyerek net tavrını ortaya koyarken, “Ä°thalat lobisini memnun etmediÄŸim için memnunum. Ä°thalat lobisinin memnuniyetsizliÄŸi benim memnuniyetimdir” diyerek görüşünü sloganlaÅŸtırıyor.
ÇaÄŸlayan, arkadaşımız Canan Sakarya’ya yaptığı deÄŸerlendirmede ayrıca yeni teÅŸvik sisteminin bu ay sonuna kadar kesinleÅŸerek son ÅŸeklini alacağını da açıklıyor. Sistemin Maliye ve Hazine ile ilgili yanları olduÄŸunu, bütün önerilerin masaya yatırılmış durumda olduÄŸunu belirterek, “Sistemde esas olan cari açığı hedef alan sektörlerin Türkiye’de yatırımını saÄŸlayacak ihracatı artıracak olan bir model oluÅŸturmak. Tüm çalışmalar bu yönde sürdürülüyor. Yazılıp çizilenler var ama bu rakamların hiçbiri doÄŸru deÄŸil” bilgisini veriyor.
Gerçektende son dönemlerde Anadolu’nun çeÅŸitli kentlerinde konuÅŸtuÄŸum sanayici ve iÅŸadamları da bir yandan “Cari açığı azaltmak için ithal ikamesi ağırlıklı sektörlere teÅŸviÄŸin öneminden” söz ediyorlar. Bir yandan da bugüne kadar ki teÅŸvik sistemlerindeki yanlışların yapılmamasını istiyorlar. Önemli bir sanayici dostum ÇaÄŸlayan’ın dünkü demecini ve yeni teÅŸvik sisteminin nasıl olması gerektiÄŸini sorduÄŸumda, ” DoÄŸru olanı yapmak lazım. Ayarı doÄŸru vermek lazım. Kararlarda siyasiler üzerinde sektörel grupların lobileri deÄŸil, iyi hesaplanmış ülke çıkarları hakim olmalıdır. Sanayinin Ä°stanbul gibi doymuÅŸ bölgelerden Anadolu kentlerine kaymasında teÅŸvik sistemi etkin olmalıdır. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu’ya geçmiÅŸ teÅŸvikler model tutmadı, yatırım getirtmedi. Bu bölgeler için özel uygulamalar uzun süreli imkanlar içeren yeni modeller düzenlenmeli” yanıtını verdi.
KonuÅŸtuÄŸum bütün sanayiciler ve iÅŸadamları üretimi özellikle ithalattaki yabancı girdiyi azaltıp, yerli girdiyi artıracak üretimi esas alacak içerikli teÅŸvik sisteminin önemi üzerinde durdular. Bu da Zafer ÇaÄŸlayan’ın dünkü açıklamasında yer alan, “Yeni teÅŸvik sistemi esas olarak cari açığı hedef alan, ithalat yapılan sektörlerin Türkiye’de yatırımını saÄŸlayacak bir model oluÅŸturacaktır” cümlesiyle örtüşüyor.
Ancak, bu arada konuÅŸtuÄŸum bazı sanayi oda yöneticileri, yeni TeÅŸvik sistemi hazırlanırken kendileriyle diyaloÄŸun yeterli olmadığı düşüncesini ortaya koydular. Diyarbakırlı iÅŸadamı dostum ise önceki gün yaptıkları toplantıda “TeÅŸvik ve Krediler Diyarbakır Ä°ÅŸ Dünyası için ne kadar etkin?” sorusuna yanıt arayan bir çalışmayı Kalkınma ajansı, Diyarbakır TSO ve DOSÄ°AD’ın baÅŸlattığını 500 firma ile anket çalışması, 20 banka ile yuvarlak masa toplantısı yaptıktan sonra bir teÅŸvikler ve kredi çalıştayı düzenleyip, bölgelerinde bugüne kadar kullanılan teÅŸviklerin ve yeni teÅŸvik sisteminden beklentilerinin ortaya konulacağını açıkladı.
Gördüğüm bakanlığın Anadolu sanayicisinin yeni teşvik sistemi için amaçlarının örtüştüğü. Bunun üretimi ve istihdamı artırıp, üretimde ithal girdiyi ve cari açığı azaltmak olduğu. Kulağa hoş gelen bu konunun hayata doğru geçmesi için bana göre öncelikle doğru bir sürdürülebilir envantere ihtiyacımız bulunuyor. Üretimimizin ve ihracatımızın doğru fotoğrafını çekip, değiştirilmesini istediklerimizi doğru saptayıp, teşvik alanlarını doğru belirlememiz ile doğru sonuca ulaşabileceğimizi bilmeliyiz.