AB Katılım öncesi programı bir yandan bankacılık sektörü ve mali disiplin gibi ekonomimizin kuvvetli yönlerinden söz ediyor. Bir yandan sapma gösteren enflasyon ve artan cari açığa karşı geliştirilecek politikaları, hedefleri ortaya koyuyor. O nedenle 2011 hedeflerindeki sapmalarla AB Katılım öncesi programındaki konuları birlikte ele aldım.
Bugünlerde bir yandan 2011 beklentilerini gerçekleÅŸmelerinin tutmayacağı belli olan göstergeleri revize ediliyor, bir yandan da 2012 için deÄŸerlendirmeler ve beklentiler ortaya konuyor. Son olarak her yıl yayınlanan AB Katılım Öncesi Ekonomik Programı açıklandı. AB’ye uyum konusunu içeren bu programda da 2011’deki enflasyondaki sapmadan, tasarruf eksikliÄŸine, cari açığa önlem için hayata geçirilecek olan ihracata dönük üretim ve girdi tedarik stratejisine çeÅŸitli konularda bilgi veriliyor. Tasarruf yetersizliÄŸi son dönemde birçok kiÅŸi tarafından dile getirildiÄŸi gibi SPK BaÅŸkanı Prof. Dr. Vedat Akgiray’ın bugün gazetemizde yer alan demecinde de dile getiriliyor ve 2012 yılında tasarruf artırıcı çalışmalara baÅŸlanacağı ön sürülüyor.
Biz, öncelikle Orta Vadeli Programın 2011 makro ekonomik beklentilerine göre muhtemel yıl sonu sonuçlarını ele alalım: OVP’da yüzde 4.5 olan 2011 büyümesi revize edilerek yüzde 7.5 olarak hesaplanmıştı. Ancak, son aylardaki geliÅŸmeler büyümenin yüzde 8’in üzerine çıkabileceÄŸini gösteriyor. Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyonda TÃœFE beklentisi yüzde 5.5’tu. Kasım ayında enflasyon yüzde 9.48 seviyesine geldi. Yılsonu beklentisi yüzde 10 üzerine çıktı AB katılım öncesi programında da bu rakam ortaya konuyor. Ekim ayında ithalat ta ihracatta yılsonu beklentisinin üstünde gerçekleÅŸti. Ä°hracat 132 milyar dolar, ithalat 239 milyar dış açık 107 milyar dolar oldu. Bu yıl sonu beklentisini ihracatta 140 milyar dolara, ithalatta 250 milyar dolara dış ticaret açığını da 110 milyar dolara yükseltti. B unun doÄŸal sonucu 2011 için yüzde 5.4 seviyesinde 42.2 milyar dolar olarak beklenen cari açığın 75-80 milyar seviyesine yükseleceÄŸi ve Gayri safi hasılanın yüzde 10’una ulaÅŸacağı tahmini gündeme geldi.
Şimdi de bu tablo ortadayken AB Katılım öncesi programında açıklananlara bakalım:
EN BÃœYÃœK RÄ°SK: Üç yıllık perspektifi esas alarak hazırlanan belgeye göre, önümüzdeki dönemin riskleri, küresel ekonomideki belirsizlik, Avro bölgesindeki borç krizi, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığı, emtia ve petrol fiyatlarındaki yükseliÅŸ, Arap Baharının yaratacağı sorunlar ve Türkiye’nin enflasyon bekleyiÅŸindeki bozulma olarak sıralanıyor.
ENFLASYON: 2011 yılsonu enflasyon rakamının yüzde 10 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. 2011 enflasyonunun beklentinin üzerinde kalması, bekleyişleri ve güven ortamını olumsuz etkilemiştir. Merkez Bankasının aldığı tedbirlerin diğer etkenler nedeniyle yetersiz kalması, 2012 yılı için enflasyon hedeflerine ulaşmada ek tedbirleri gerektirebilir.
CARÄ° Ä°ÅžLEMLER AÇIÄžI: Cari iÅŸlemler açığındaki hızlı artışın en önemli nedenlerinden biri iç talepten kaynaklanıyor. Emtia fiyatlarındaki yükseliÅŸ ile iç talebin, dış talepten ayrışarak güçlü yükseliÅŸi ithalat maliyetlerini yükseltti. Küresel kriz nedeniyle hizmetler grubundaki kazanç 2010’da düştü ve 2011’de kısmi olarak arttı, bunun sonucunda cari iÅŸlemlerde artış oldu.
DÜŞÜK TASARRUF: 2009 yılında önemli ölçüde düşen yurt içi tasarrufların GSYH’ya oranı, 2010’da
Güçlü büyümeye raÄŸmen ancak yüzde 13.4 seviyesine yükselebildi. Kamu ve özel kesimin tasarruflarının GSMH’ya oranının dönem boyunca artarak 2014 yılında yüzde 17’ye ulaÅŸması bekleniyor.
GÄ°RDÄ° TEDARÄ°K STRATEJESÄ°: Hazırlanan yeni teÅŸvik sistemi, ve yeni nesil serbest bölgeler projeleriyle desteklenen ve Türkiye’nin yüksek oranda ithal ettiÄŸi hammadde ve yarı mamülleri ile yatırım mallarının yurt içinde üretilerek ithalat baskısını azaltmaya yönelik, “Ä°hracata dönük üretim ve girdi tedarik stratejisi” hayata geçirilecek. Sürdürülebilir ihracatta ve ihracatçının rekabet gücünde artış saÄŸlanması ve ticarete konu sektörlerde yurt içinde yaratılan katma deÄŸerin artırılması, yakın gelecekte ulaşılması gereken hedeflerdir.”
Evet, 2011 hedeflerimiz ve sonuçlarımızla AB Katılım öncesi programındaki açıklamalarda yer alan iyileştirmeler ve hedefler böyle. Bize sonuç vermesini dilemek, ekonomi yönetimine sözünde durmak, özel ve kamu sektörüne de hedeflere ulaşılması için gayret göstermek düşer.